12 Ocak 2010 Salı

mistik-huzur*

















zamanlardan bir zaman işte..denizcanımla birlikte gitmiştik Caferağa Medresesi'ne..hayran kalmıştım tabii her bir köşesine..el sanatlarını ( seramik önceliğimdir, resim, el-işleme, ebru vd.) her daim sevmişimdir..hele ki seramik konusunda ç.kale'de okumam bana çok şey kattı..el yapımı birkaç orjinal mekan ve atölye dışında kordon boyu ve aynalı çarşı tamamen kitch sanat eserleriyle dolu! (hoş bunlara sanat eser-sizliği demek daha mantıklı!) olsa da yine de pek çok şeyi öğrenmiş olmak mutluluk verici benim için..

caferağa'da da aynı atmosferi yakalamış olmak fazlasıyla mistik ve bir o kadar da huzur vericiydi.. gezinirken her solukta ayrı keyf aldım..Türk kahvesinin tadına bay-yıl-dım. -ve çok da ucuz- iş başında çalışan kursiyerlerle aynı vakitte orda olamamanın hüznünü yaşamadım desem yalan olur..çünkü bu güzelim işleri yaparlarken onları gözlemlemek ve -amatör makineciğimle- kendilerini fotoğraflamak isterdim..başka sefere artık..belki Aslı'cım geldiğinde bir ziyarete daha tabii tutarız bu güzel mekanı..o da bizlerle vakit geçirmekten sonsuz memnun olur :)
neysem..şimdi de böle resimlerim arasında gezinirken bu gibi hoş ayrıntılara takıldım ve paylaşmak istedim duygu düşüncelerimi..iyi de oldu sanırım ;)

en azından kendimi buaralar fazlasıyla -tahammülsüz- hissetmemin üzerine ilaç etkisi yaptı şifa niyetine..dinlendirdi beni..şevklendirdi..huzurla doldurdu..huşu içerisinde satır aralarında kaybolabilirim sanırım..iyi geceler..




Hiç yorum yok: