6 Şubat 2013 Çarşamba

time out.


Son zamanlarda bol bol ders çalışıyorum. Boş zaman aktivitem yok diyebilirim. Ders,ders,ders,test,test,test. Ne film seyrediyorum ne kitap okuyorum ne dışarı çıkıp bir hava alayım, gezeyim diyorum. Hiç bu kadar yoğun bir motivasyonum olmamıştı önceki senelerde. Sanırım artık kendime bir şans daha verecek takadim kalmadı. Düzenli bir iş istiyorum. Uzatmaları oynadım son iki yıldır. Öğretmenlik mesleğini istekle ve zevkle yaptım fakat bunu sadece deneyim olarak adlandırmak daha doğru. Hakettiğim karşılığı alamadım maddi olarak. Bundan sonra bu işi yapacaksam şayet hakkıyla yapmak en güzeli olacaktır. Bunun için sistemli ve düzenli bir çalışma prensibine ihtiyacım olduğunu biliyordum. Bu yıl bunun için elimde fazlasıyla imkan var. Öyleyse harekete geçmemek için hiçbir sebep yok.
Ben de öyle yapıyorum. Çalışıyorum. Sistemli, disiplinli. Alman disiplini denen o imrendiğim öz disiplini hayata geçirmek için çabalıyorum desem yeridir. Zira, Türk toplumu olarak iş ahlakımızda biraz gevşeklik mevcut. Tatilleri seviyoruz ve yılın yarısıni tatil yaparak geçirsek hiç gocunmadan kabul ederiz. Bu sebeple üretemiyoruz zaten. Gevşekliğe bir son vermek gerek elbet. Hep böyle hazır çorba tadında ilerlemek olmaz. Çorba için emek vermek lazım.

Bu arada;
Başımdan çok çok olaylar geçiyor.
Aklım çok dolu.
Rüyalar,rüyalar,rüyalar derken artık sıyırma noktasına geldiğim de bir gerçek.
Evet çalışıyorum, düzenli bir hayatım var fakat düşünceler içinde boğulduğumu itiraf etmeden geçmeyeceğim.
Psikolojik sağlamlık eksik biraz.
Yorgun bedenim, uykusuz ve yoğunum.
Bu sıkıntıdan da kurtuldum mu geriye bir şey kalmayacak.
Tüm üretkenliğimle devam edeceğim enerjik hayatıma!

Bir ses edeyim istedim.
Fotoğrafı da ders arası verdiğim bir zaman çekmiştim.
Masamda ek kitap olarak diyetle ilgili olanı taşıyorum.
Sağlık için de bol bol su.