31 Temmuz 2011 Pazar

miss gezenti.



Uzun bir tatil arasından sonra blog sayfamı üzerini kaplayan örümcek ağlarını bir yana sıyırıp aralıyorum. Ne var ne yok bir kolaçan etmek için değil gelişim, biraz anlatmak, biraz konuşmak ihtiyacımı gidermek için.

Bahsetmiştim Ordu'ya gideceğimden. Gittim. Yaklaşık 20 gün kadar oradaydım. Birkaç günlüğüne bir arkadaşımın düğünü için Trabzon'a gidip geldim o da karadeniz sınırları dahilinde olduğundan fark yapmadı. Ordu'da kuzenimin kınasıydı, düğünüydü, foto çekimleriydi [ ki bu konu en üzüldüğüm şey oldu çünkü yapmış olduğum dış çekimlerin hiçbiri elimde değil hepsi Ordu'da kalmış :( ] derken ilk haftayı fena koşturmalı bir şekilde geçirdim. Sonraki hafta can dostum Denizcanım'ın gelişiyle eğlenceye dönüştü. Gezdik, dolaştık, dertleştik, eğlendik, en nadide köşelerde en serin sodalarımızı ve en tavşankanı çaylarımızı içtik. En güzel zamanlarımı da onunla geçirdim zaten. Sonrasında akraba ziyaretleri vs. klasik bir Ordu gezisi oldu. Geri döndükten sonra birkaç gün Gebze'de dinlenme molası verdim kendime. Beylerbeyi'ne gidip Halil Abimin doğumgününde eğlendik. Sonrasında ver elini Bursa. 4 gün de orada dostlarım ZuZu, Merviş ve Nehal'le eğlenceli vakit geçirdik. Ev arkadaşım Çit'le 1 yıldır biriken özlemimizi az da olsa dindirdik derken geri döndüm. Bugün nihayet evimdeyim. Yaklaşık 1 ay oldu ve ben tatilden dolayı yoğun ve katı bir yorgunluk hissediyorum her yanımda. Kendimi toparlama ve dinlendirme arzusu içindeyim. Okumak, yorumlamak, dinlemek, söylemek, hazırlamak, vb. eylemleri sonuna dek keyifle yapmak istiyorum vefakat biraz molaya şiddetle ihtiyacım var. Şimdi müsadenle bir soluk alıp soğuk bir su içeyim devam edeceğim yazmaya, anlatmaya, içimdekileri birer birer boşaltmaya..


p.s. Bu fotoğrafım tatilim boyunca verdiğim en güzel poz olarak profayl pikçır olma şerefine nail oldu. Bloğumdan da mahrum bırakmak istemedim. Bu arada çektiğim 25 GB'lık fotoları burada da yavaş yavaş yayınlayacağım sindire sindire.. Şimdilik ciao!

2 Temmuz 2011 Cumartesi

insanın kendi tasarımlarını diktirip giymesi gibi güzeli yokmuş azizim! :)

Son zamanlarda bir furyadır başladı bende: Kendime çizdiğim elbise modellerini ya da etekleri, kumaş pazarından çok uygun fiyatlara aldığım metrelerce kumaşla yaşadığım semtteki bir terziye diktirmek! Uzun zamandır aradığım şeyi biraz geç de olsa bulmak beni inanılmaz mutlu ediyor. Şu an piyasadaki -özellikle vintage modelleri- çok fahiş fiyatlarda satın almaktansa hem istediğim renkte ve modelde kendime göre çok daha uygun fiyata temin edebilmek harika bir duygu. Modadan, tasarımdan, görsellikten az çok bir şeyler biliyorum ve bildiğim kadarıyla ortaya çıkan ürünlerimi sizlerle paylaşmaktan mutluluk duyarım ;)
Buyrunuz:

İlk elbisem kuş motifli, kiremit rengi saten kumaştan. Tiril tiril ne cici :)






İkinci elbisemin kumaşı biraz ağır koyu hardal tonlarında. Şimdilik belinde kalın siyah kurdelası eksik. Onu da tamamladık mı kuzenimin kına gecesi için giyeceğim enfes bir cici oldu kendisi :)





Üçüncü sırada çok sevdiğim bir etek var. Yüksek belli, pileli ve kahverengi tonlardaki bu etek bana 60'lı yıllar havası estirecek piyuuw! :)



Bu da yine yüksek belli fantezi bir etek modeli oldu. Daha şık yerlerde giyilmek üzere gardırabumdaki askıda yerini aldı.




İlk diktirdiğim elbiselerimden biri. Okulda giydiğim ilk gün öğrencilerimin tepkisi aynen şöyle oldu: "Öğretmenim bugün pamuk şekeri gibi olmuşsunuz!" :) Bebe yaka modelleri seviyordum ama bu daha çok öğrenci yaka bir elbise modeli oldu ama olsun ben çok çok severek giyiyorum hele ki bu serin sıcak yaz günlerinde üzerimden düşürmediğim yegane elbisemdir kendileri :)







Bu elbisem de ilklerimden. Krem üzerine minik siyah puantiyeleriyle pek şirin.






ve bir diğeri.





Son olarak elbiselerden farklı bir modelim var. Şal. Vizon renk üzerine mini minnacık beyaz puanları var. Uzun upuzun bir şal kendileri. Serin günlerde boynumu şenlendirecektir.



Kendimi DIY'çiler gibi hissettim bir an. Umarım tasarımlar ilginizi çekmiş hoşunuza gitmiştir. Şimdi sırada bu elbiseleri üzerime geçirip "bugün ne giydim?"li blog postları hazırlamak kaldı.. Bu bloğun sonunu iyi görmüyorum ben. Amacından sapıp yavaş yavaş moda blogu olma yönünde ilerliyor good heavens!

Şimdilik kısa bir süreliğine veda ediyorum. Yarın akşam Ordu yolcusuyum. Yaklaşık 15 gün orada kalacağım. Bu süre zarfında keyif ve huzur dolu günler diliyorum efendim. Hoş bakın kendinize iyi tatiller ;)

p.s. Fotoğrafların üzerine tıkladığınızda büyük boyutlu görsellerine ulaşabilirsiniz. ^_^