-maksadımız keyf olsun!-

iki minik tebessüm sıkıştırıp araya hemen poz vereyim istedim..saolsun bilalim çekti :)

meşhur şile feneri..dünyanın en büyük, Türkiyemin de ikinci büyük feneri olur kendileri :)

yolboyu gezi notlarımı topladığım Denizcanım'ın armağanı minik seyahatname'm!

ve yazdığım satırların altına kendi iki satırcık yazısını da konduran sevgili küçükbeyim :)

hımmm..o yazarken ben de düşünüyorum..nasıl bir -hinlik- yapsam diye :)

haftasonu için istanbul'da sevdiceğimle birlikte vakit geçirme güzelliğimiz biraz istanbul dışına kaydı belki ama gerçekten çok eğlenceliydi..

istikamet -şile- oldu tekrar..bakmayın tekrar dediğime çok severim ben şile'yi..hoş daha bu ikinci gidişim ama baksana nasıl da hemen sahiplenip sever olmuşum pess! bana :)

cumartesi-pazar güzel bir haftasonu keyfi yaşadık bilalim-onurumla..iyi geldi de..birkaç güzel kareyi payım-payım-paylaşasım geldi burda da..eksik kalmasın istedim blogçuğum..ağlamasın, boynunu bükmesin, küsmesin dedim ;)

aslında çok çok yazma aşkıyla dolup taşmıyorum bu sebepten kıssadan hisse yapayım istiyorum..

velhasıl kelam denizi, kışa inat sıcak ve temiz havası, geçen sefer gittiğimizin aksine insanlarla dolup taşan sokakları ve -gerçek şile canlılığı- balıkçı amcalar(ve 300 liraya sattıkları kalkan balıkları :) sakin,huzur dolu,ve tebessüme şayan bir mutlulukla geri döndük şile'den..

mevsiminin dışında gitmenin de elbet keyfini sürdük..çünkü boydan boya uzanan plajlarıyla yazın istanbul'un hemen yanıbaşındaki bu küçük ilçe eminim dolup dolup taşıyordur..sakinlikten hazedenleri bekleriz ;)