20 Mayıs 2010 Perşembe

koyu sarı.

dün sabah erkenden çıktım yola. istikamet esenler/otogar. sevdiceğimle dostlarım sevtap ve ahmet karşıladılar beni. sonra ver elini Sarıyer/garipçe köyü. mis gibi bir kahvaltı yapmaya.
hava da sıcak-soğuk arası bulutlu ve biraz da nemli. açık hava kahvaltı için -bence- gayet ideal bir tad. şarkılar söyleyerek ve bol bol konuşarak -özellikle de ben!- tıngır.mıngır gittik..

üçüncü boğaz köprüsünün geçeceği yer olan garipçe köyünde belki de yapabileceğimiz son birkaç kahvaltının tadını zevkle ve yavaştan alarak ve yine elbet tıka.basa doyarak yaşadık.
açık hava mis gibi. 19 Mayıs tatili sebebiyle insan kalabalığından nasibini almış ama yine de bu curcuna içinde balıkçı kasabası kokusunu içlerimize çeke çeke misafir ettiğimiz harika bir sabah oldu bizim için.

gidip-görülesi çok şirin ve güzel bir yer bence garipçe.
sarıyer'den köy sapağına kadar gelen otobüsler mevcut. zaten köye inen yolda sabahın nemli tazeliğinde güzel bir yürüyüş harika gelecektir..karından gelen -gurul.gurul-ların büyüyüp yakanızdan asılması işten değil :)
ama değer mi bence bal gibi değer!
açık büfe kahvaltı..sınırsız çay - ki bu olayı pek seviyorum- masalara gelen ekstralar, güler yüzlü ve ilgili personel, sıcak ekmek derken bence hoş bir sabah için keyifli bir mekan..tavsiye edilir mi?
tabii ki en sağlamından..
hele ki bu yeni köprü meselesinin temelleri atılmadan bence bir koşu gidip tadılmalı bu güzellik :)

biz kahvaltımızı yapıp çıktık dönüş yoluna..
çünkü; araba sorunumuz vardı kalabalıktan sebep..dağa-taşa-kıra-bayıra karışamamış olmanın üzüntüsünü duymadım desem yalan olur ama olsun dedim..yine geliriz..

yolda inekler, koyunlar, örtülerine sarınmış yaşlı teyzeler, kırmızı yanaklı amcalar gezinip dururken, böylesi dokunulmamış köy doğallığından arabamızı sürerek geçerken, açık pencereden mutlu gözlerle bu tabloyu seyrederken içimdeki minik kıpırtıların tasvirini yapaman..öyle güzeldi işte!

garipçe'den sonra dedik hadi bir de gelmişken Rumeli feneri'ne uğrayalım.[rumeli kavağı]
ben bundan önce Anadolu Kavağı'na da gitmiştim ve bay-yıl-mış-tım!
rumeli kavağı da güzel ama bence en güzeli Anadolu..
karşıya geçip mutlaka gidin diye sıkı sıkıya tembihlerim..boğazın o akışkan suyunun enginliğini seyrederken kaybolup gitmenin gerçekten tarifi yok..
rumeli'de de benzer güzelliği yaşamak mümkün..Karadeniz'e açılan kapıyı aralar gibi bir duyguya kapılıyor insan..ha-ri-ka!

oraya da bir uğrayıp ayrıldık garipçeden..Sarıyer sırtlarından geldiğimiz gibi tıngır.mıngır indik.
yolda, film ya da reklam çekimiydi sanırım, birine denk geldik..Şener Şen ve Cem Yılmaz'ı da görmüş olduk günümüz tam şenlendi hani ;)

Garipçe'nin güzelliğine doymak için fotoğraf çekmeyi bir kenara ittim..
elimdeki sadece bir kaç tane kareyi paylaşayım istiyorum :)

bir de gitmeden sabahtan beri bilmem kaç kez dinlediğim şu şarkıyı koyayım usulcacık diyorum :)


Sarıyer sırtlarında Boğazın alacaya bulanan görüntüsü ve ben.


Rumeli Feneri.


Rumeli Kavağı'ndan Boğaz'ın Karadeniz'e açılan kilitsiz kapısı.

tekrar Sarıyer'den Boğaz.
son zamanlarda yapılan son gezimdi.
bundan sonra Kpss Kampına giriyorum.
10 Temmuz'a kadar daha pek bir etkinliğim olmayacak.
tek Denizcanımla bir Adalar serüvenimiz olacak (^^) hi-hi!
sonrası, inekleme modunda geçen 1,5 aylık bir süre..
sonu güzel bitecek inşallah.
bu duruma istinaden blog yazılarım da sekteye uğrayacak..
olsun..
öyle ya da böyle buluşuruz tekrardan..
görüşmek üzere sevgili bilok ve güzellikler! :)

7 yorum:

Unknown dedi ki...

SALUTARI DE PE ionelmuscalu.blogspot.com!!!

Chilek dedi ki...

Sarıyer sırtlarına bayılırım oldum olası virajlarda ki manzara muhteşemdir:)

küçükhanım. dedi ki...

bence de!
fazla el değmemiş, el değdirenlerin de parmakları koparılmış geri püskürtülmüş diyorum ben :)

Sarıyer sevilmeli, sevdirilmeli :)

Meral Erdoğan dedi ki...

sen ona bir ay de, gecer gider hemen... tabii biz cok ozlemis oluruz bu arada o ayri...

asagiya dogru indikce incelen orgu ne guzel bir seydir :)

opuyorum seftali yanaklarindan :*

küçükhanım. dedi ki...

meralcim canımbenim..
ayrılık gayrılık dedim ama ders aralarında kendimi attığım tek sığınak bloğum oluyor..
yine uzak kalamıyorum yani :)

baksana yazdıkça yazıyorum yazdıkça yazıyorum :D

turuncu.kafa'kardeşliğimizin hakimiyet sahibi kişilerinden biri olarak ben de öperim gülyüzünden :D

Stil Direktoru dedi ki...

Bayıldım YEŞOCANIM o arkanda uçsuz bucaksız güzellik ve gülen yüzün şahane :)

küçükhanım. dedi ki...

çoookk teşekkür ederim Sevgili Edacım :)
öperim gülyüzünden(^^)