tarçın bakır saçlarımı süslesin diye taktığım çiçekli saç bandındaki renkler gibi birbirine girmiş iç dünyam. alacalı-bulacalı, uyumlu gibi görünse de aslında birbirine zıt ve ters herşey. ne kadar çırpınsam da aslında yolunda gitmeyen o kadar çok şey var ki!
anlaşılamayan noktalar, son zamanlarda artan tartışmalar, önüne geçilmez gerginlikler, öfkeler kırgınlıklar ve soğukluklar..
gerçekçi konuşmam mı gerekiyor?
o zaman zehir zemberek konuşurum..çünkü gerçekler yılan gibi nasıl da sokuyor bizi..emiyor, somuruyor içimizdeki o kutsal sevgiyi..biz ise o kutsal sevginin ardından çocuksu korkularımızla nasıl da tedirgin bakıyoruz birbirimize..ama sadece o kutsallığa gelip dayanınca bıçak biz korkak çocuklara dönüyoruz..o zamanın dışında hep olduğu gibi acımasız, diktatör, mükemmelliyetçi ebeveyn rolünü en iyi şekilde yerine getirip canımızı yakabildiğimiz kadar yakıyoruz..
dışardan bakıldığında gerçekten de birbirinden uzak bambaşka insanlarız..
birimiz zıpır bir çocuk, diğerimiz ağırbaşlı bir beyfendi..
birimiz duygusal ve sulugözlü-iflah olmaz bir bebek, diğerimiz olabildiğince realist!
birimiz öyle birimiz böyle derken farklılıklarımızı sıralamaya başladığımda bunun sonunun görünmediğini korkudan büyüyen gözbebeklerimle görüyor ve bizi birbirimize bağlayan şeyin de bu farklılıklarımızın olduğunu düşünüyorum..
ama içimde an itibariyle çektiğim sancıların tarifini yapmam imkansız!
ancak ve ancak küçülüp ufalıp bir hücre boyuna varıp, içime/yüreğimin taa orta yerine girebilmelisin ki beni anlayabilesin..bunun başka yolu yok..tek ayarı böyle..onu da gerçekleştirmek, o da, imkansız..
can acıtmak o kadar kolay oldu ki..
tek bir söz söylenmeden geçen suskun dakikalar..ve benim sabırsız, içime sığmayan bekleyişim, senin bu sessizlikle örtüp sarıp sarmaladığın ve göze-söze gelmesin diye itina ile kendine sakladığın duygu ve düşüncelerin..benden nasıl da uzaklaşıyorsun oysa böyle zamanlarda..yabancı bir siluete dönüşüyor, silik ve yitik bir gölgenin yerdeki ruhsuz yansıması gibi yanımdan bir aşinalık aramadan uzaklaşıp gidiyorsun..geriye sadece aramızdaki soğuyan havaya salıverdiğin sıcak nefesinin buğulu dumanı kalıyor..bir zaman sonra o da soğuğa karışıyor..soğuk büyüyor..büyüyor..büyüyor ve ben buz kesiyorum!
bütün bu olaylar döngüsü geceye damgasını vuruyor ve ben gözyaşlarım avuçlarımda yastığa gömüyorum yüzümü..çığlıklar atmak istiyorum..yastığı dudaklarıma bastırıp, ciğerlerimden öfke ve kırgınlıkla dolu cümlelerime fazladan nefes katıyor lanetler okuyorum kendime, sana, yaşadıklarımıza..bağırdıkça sesim kısılıyor..uzaklardan gelircesine işitilmez oluyor bir zaman sonra..gözlerim acıyor ağlamaktan..açamıyorum artık. sadece üzerime öfkemi kendimce yastığa kustuğum için biraz rahatlık çöküyor..sonra huzurla huzursuzluk arasında kaybolup gittiğim bir uykuya dalıyorum..ve gerçek dünyada canımı acıtan ne varsa bu kez rüyalarımda yakamdan asılıyorlar..
bırakın bari burda..güzel rüyalar sarsın beni..kontrast olsun gerçek dünyadaki yaşadıklarıma!
yazıktır, günahtır bu zavallıya..
bari uykularında hakettiği mutluluğu tatsın!
acıyorum kendime..rüyalarımda bile..
ama en çok gerçek yaşamdaki o halime acıyorum!
ayaklarım yere sert bassın istiyorum..ben acıtayım insanların canını onlar acıtmasın benimkini diyorum..acıdıkça içimde katran karaya boyanmış yaralarım irinlerini akıtıyor üzerime üzerime..dur diyecek gücüm takadim kalmıyor..öylece çaresiz öylece elim kolum bağlı bu işkenceye göz yumuyorum..
içim kanıyor..içim acıyor..içim yalnız!
yapayalnız!
7 yorum:
kuzum benim yaa içimi acıttın:( ne denli mutsuzsun sen böle yaaa kıyamam ama değmio biliomusun bebem hayat gurur yapıcak kadar uzun değil ah bunu anlasalar belki bu kadar zorlaşmayacak herşey...
şunu unutma kuzum herzaman yanındayım seninleyim....
üzüldüm :( dua et.. taşır şu dua kotanı duayla.. özellikle de geceleri, kalk gecenin ortasında, dua et.. Esra sou
yesocanim, hicbirimiz bilmiyoruz hayatimiza birini daha dahil edip yasamayi... yasananlar da bur suru anlam yuklendikten sonra can acitmaya basliyor :(
yesom, nasil oldun? gel bi bisi soyliycem :(
ama ama o sarıldığım kız böyle olmasın ne olur :( hele bu fotoyu görünce nasıl sevinmiştim bilirsin :(
anlık iniş-çıkışlar diyelim edacım..
şimdilerde iyiyim çok şükür..bundan sonra da hep iyi olacağım zaten meraketme canım ;)
içimde bir yerleri acıttın bu yazınla
ama kalbim mi vicdanım mı bulamadım :(
Yorum Gönder