13 Şubat 2010 Cumartesi

uçuk.pembe.gül.pamuk.


hayatlar var karşımda onlarca, yüzlerce, binlerce...
hepsi birbirinden farklı, hepsi birbirinden uzak ve yalıtılmış..
benim de dünyam var nasıl olduğunu bildiğim..arafta kalmadığım kararlarım var.ne siyah ne beyaz diye ikilim yaşamadığım..hep -kararsız- bir mahlukat olmanın olumsuz tüm getirilerini yaşayınca hayatımda bunun böyle olmaması gerektiğinin ipini çekmiş bulunmaktayım..
ama bu ip ne kadar sağlamdır, ne kadar çürük-çarık..orası şimdilik meçhul..ama kararlıyım ve bundan böyle verdiğim her türlü karara tam manasıyla riayet edeceğimden şüphe duyulmasın..
yorgun-argın birgünü daha ardımda bırakırken kendimi dinlenmeye aldığım şu saatlerde birşeylerle oyalanmak isteği parmaklarımı kıvrım-kıvrım kurcalıyor hatta bildiğin karıncalandırıyor..ben de dayanamayıp uçuk pastel pembe tonunda aldığım iplikten kendime bilmem kaçıncı şalımı örmeye başlıyorum..yavaş yavaş ve huzurlu ve biraz da düşünceli..örgüden aldığım keyfin haddi hesabı yok ya da yaptığım diğer işlerin..bambaşka bir haz bu..bir rahatlama seansı sunuyorum her başka gün kendime..ve bu durumdan mutluluk duyuyorum..
uçuk pembeyi işlerken elimde dalıp gidiyorum tatlı rengine..huzur doluyorum yine..kendimi bir hayal denizinde kulaç atarken buluyorum..her kulaçta ayrı mutluluk esameleri görülüyor güleryüzle aydınlanmış yüzümün yavaş yavaş belirmeye başlayan silik çizgilerinde..biliyorum yaşım henüz 24 belki de yolun yarısı..bilemem..ama kaşlarımın üst kavisinde hiçbir ize rastlanmazken sürekli gülmeye alışkın dudaklarımın kenar uçlarında hafiften oluşan çizgiler bazen ayna karşısına geçtiğimde düşündürüyor beni..acaba gerçekten yaşlanıyor muyum?

ya da acaba muazzam bir ifadesizliğe bürünse çehrem hiç kırışıklığa rastlanır mı üzerinde?arar mıyım babanne gözlüklerimi takıp, ya da araştırmacı ruhumun incelikleri deşifre etmede kullandığı koca büyüteci üzerine tutup yansıtır mıyım ne var ne yok diye..
uçuk pembe ipliği tercih edişimde acaba bugün gittiğim pastanedeki güleryüzlü adamın minicik kavanozlarda sıralanan gül reçellerinden birini bana armağan etmesinin ne kadar etkisi var?
reçel gül-pembe..kararlarım tatlı-pembe..işlediğim şal ise uçuk-pembe..sevmem aslında öle gözalıcı renkleri-eskiye oranla- şimdilerde daha çok pastel tonları tercih ediyorum..göz alıcı olmaksızın sade ve iddialı!
uçuk pembe'yi seviyorum..huzur.keyf.mutluluk.pamuk.pamuk.pamuk.pamuk..pamu...pam..pam..pa..a...

5 yorum:

daihatsum dedi ki...

Yaşlanmayıda nerden çıkardın be kuzucum daha yaşanılacak çok güzellikler var dur bi bakalım onunda zamanı gelir herhal..

Unknown dedi ki...

yaşlanmakmı şakamı buu..tabiki var bazı çizgiler ama o çizgiler mutluluk dolu anların yüzünde bıraktığı çok çok güzel anılardır ancak:)cnm benim üzülme daha çok gülücez ve mutlu olucaz yani o çizgilerden daha çookkkk eklicez üzerine(: ayrıca sölemeden edemiceğim uçuk olan her renk ve herşey tam sana göre bence..:)

küçükhanım. dedi ki...

küçükbeyim: seni seviyorum ve bundan 1532 yıl sonra da seni boynunda ve yüzünde beliren onlarca kırışıklığa inat sevmeye devam edicemm hem de EN BÜYÜK AŞK'la :D

zuzum: bana burdan seslenmen ne büyük bir jest oldu ahh bir bilsen :D
-uçuk renkli- dostun hayat boyu seninle bol kahkahalı zamanlarına tam gaz devam edicek..şüphemiz olmasın aman kuzucum ;)

Stil Direktoru dedi ki...

Ah be kuzum sevgi ile yaşlanalım gerisi boş yaşarken geriye dönüp baktığımızda hayata her daim uçuk pembe görelim kapattığımız sayfaları

küçükhanım. dedi ki...

haklısın edacım..öyle yapmalı-yaşamalı..hayat genç ve taze ve bizler de hiç yaşlanmıyoruz ruhumuzla hep dinç ve mutluyuz! :D