çok uzun zamandır gerçekten kötü diye nitelendirdiğim bir psikoloji içindeydim..sınav stresi, günde yaklaşık 12 saatlik bir ders çalışma temposu, aile ve sevdicekle yaşanan tartışmalar, içinden çıkılmaz durumlar, ölümler, derinleşen ve gün geçtikçe içime daha da gömülen düşünceler, vs. derken kendimi bambaşka bir kalıba sokmuştum..
nerede o cıvıl cıvıl, eğlenceli, şen-şakrak, keyf dolu yeşocan nerede böyle tüm kötü yanlarıyla tırnaklarını çıkarıp hırlayan ve sevimsiz, şirret, nalet kız.
neyse ki bir nebze sıyrıldım şimdi bu haleti ruhiyeden.
daha iyiyim, daha keyfli ve daha rahat.
sadece Ösym'nin hala açıklamadığı sınav sorularının yoğun merakı ve sabırsızlığı var..yarın açıklanacakmış. akıbetim hakkında bir kanıya varabileceğim böylelikle..
dün 8 aydır beklediğim büyük gündü..
sabah saat 9'da ilk oturuma girdim. gaaayeett güzel geçti. epey keyiflendim. sevdicek Onur geldi arada yanıma saat 2'ye dek benimleydi..sonra 2 buçukta ikinci oturuma girdim. ilk oturum kadar keyiflenemedim pek tabii. hatta moralim o kadar bozuldu ki her soruyu ÖSYM'nin tüm sülalesini selamlayarak cevapladım resmen. son yıllarda [2008 de dahil!] çıkmış en kazık, en yoruma dayalı, en alakasız sınavdı diyebilirim.
ağlamamak için zor tuttum kendimi sınavdan çıktıktan sonra.
bu muydu dedim. bunca emeğim bu salakça sınavla mı ölçüldü şimdi diye hayıflandım durdum.
şimdi merak ettiğim tek şey soruların cvplarının ne olduğu..ağustos ayına dek direkt sonucu bekleyemeyeceğim tıpkı bundan önceki sınavlarımda yaptığım gibi cvplar yayınlanır yayınlanmaz o 120 soruya bakıp doğru-yanlış hesabı yapacağım. yoksa içim rahata ermeyecek.
sınav için hazırladığım [belki zaman zaman aksattığım] çalışma programım gerçekten ne işe yaradı pek bilemesem de, benim bu sürede çok yoğun bir emek harcadığım gözardı edilemez. gezdim, dolaştım, eğlendim, coştum ama "çalışma" gibi zaruri bir sorumluluğu sonuna dek yerine getirdim. bundan yana hiçbir vicdani rahatsızlık duymuyorum. en azından ben elimden gelenin "en iyisini" yaptım diyebiliyorum ama gerçekten ortada yapılan aptalca bir dengesizlik söz konusu olunca insan ister istemez sinirleniyor..neyse diyorum içimden "cık.cık"layarak. bekleyelim sonucu ve görelim ne olacak ne bitecek.
şimdi artık tatil moduna girme zamanım!
çarşamba günü ege sahillerine doğru bir rota çizdik heyecanlı heyecanlı yola koyulcaz!
cunda adası bizi bekler!
gönül biraz daha güneye inmek istiyordu [kuşadası,efes,şirince, gökova tarafları, vs.] ama bunu gelecek yıla erteledik..cunda bize daha iyi gelcek..en azından bu yıl böyle olmasına karar verdik.
şimdi odamı ve evi adam gibi bir hale yola koyup sonra mutlu mutlu bavul hazırlığına girişeceğim. havlular-bikiniler-tiril tiril elbiseler-parmak arası terlikler-incik/boncuklar-mini şortlar-ve daha onlarca ıvır zıvır şey!
çok güzel yaa!
seviyorum tatil hazırlıklarını ben, çok hem de!
artık eski enerjime kavuşma vakti geldi..
tutmayın beni! :)
4 yorum:
ay cnm.. kurtuldunuz en azından hadi.. umarım iyi gecmiştir.. abim de girdi. evdeki stresı bılırım. herkes benım 15 gun sonakı dugunumle ilgilenmedi de abımı bekledık sürekli.. insanın gelecegı buna baglı sonucta.. guzel haberlerını bekleriz, sen simdillik iyi bir tatili hak ettin. tatil fotolarını bekleriz....
Haa şöyle işte Yeşocan,sana da yakışan bu keyif zamanı şimdi.
Sen gerçekten elinden geleni yaptın,için rahat.
Cunda adasında gez,eğlen,dolaş,benim içinde kızarmış dondurma ye olur mu?
züpperrr yeşocaniko!
güneşyüksel bu stres anlatılmaz yaşanır hani..umarım sonu hayırlı olur canım..yorumun için çok teşekkürler ;)
yıldızcım: biraz kendimi bulma zamanı..tadını çıkaralım ve tabii ki senin için de kızarmış dondurma yerim..bir de minik için :)
damlocanım: öperim seni çok gine! :)
Yorum Gönder