5 Kasım 2010 Cuma

güncel mevzuular.



Uzuuunn çok uzuuuunn zamanlar geçti şu Gebze'nin köhne ve is kokulu havasını arkada bırakıp bir kaç günlüğüne de olsa bir yere gitmelerin üzerinden. Kısa yahut uzun soluklu olsa da farketmez mühim olan buralardan gitmek. Sevilmeyen bir mekandan sevilene doğru koşa koşa, uça uça, sevinç çığlıkları ata ata, salyaları sağa sola saça saça ve bilumum halet-i ruhiyelerde gitmenin mutluluğunu size tarif edemem!

Üzerimde yoğun bir sınav baskısı vardı. Tam anlamıyla soyutlanmam da söz konusu değil şuan. Ama en azından pazar günden bu güne toparlanabildiğim kadar toparlandım tüm laf-ı güzaflardan nasibime düşeni alarak.

Uzun vadede yapacağım tek şey yeniden hazırlanmak olacak. Tek tesellim cüzi bir maaşla da olsa bir yerlerde çalışıyor olmak. O da olmasa sanırım kendimi daha kötü hissederdim bu halime şükür doğrusu.
Şimdilerde kendimi yaşadığım yerden ve kişilerden uzak tutmak istiyorum. [Bu kişiler her ne kadar ailem olsa da benim uzaklığa ihtiyacım var. 1 gün 2 gün farketmez.]

Yarın için Kadıköy'de Gebze'den dostlarım Sinom, Selimecanım ve Katyam'la bir buluşma gerçekleştireceğiz bir de üni.den dostum Özenimou katılacak bize. Moda çay bahçesinde güzel bir kahvaltı ardından bahariye yolları bizi bekler. Bol dost sohbetli, bol kahkahalı ve bol bol fotoğraflı bir gün olacağından şüphem yok ;)
Akşamında da çok daha özel bir etkinlik bizi bekliyor :)
Yine tekrarlayacağım bu cümle kalıbını ama -Uzun zaman sonra- sosyallik kazanan kişiliğimle gözlerim yaşaracak ama bu yaşlar sadece ve sadece mutluluktan olacak!
Ahhh çok mes'udum alfonsoo!Hissiyatımı bir tek sen anlarsın.

Bu arada ben 2 hafta evvel Fotoğrafçılık Kursu'na başladım. Epeydir [uzun zamandır yazacaktım kendimi zor tuttum.] hayalini kurduğum bir şeydi zaten bu kurs. Nihayet ilk adımı attım ama henüz elimde bir profesyonel yavrukuş yok ve bu da epey büyük eksiklik benim için. Sevgili emektar canon a560'ımla idare etmeye çalışıyorum o da isteklerime karşılık veremiyor pek tabii. En fazla yaptığı şey macro çekim ve pozlama. Bunun ötesi işin profesyonel kısmına giriyor.
Kasım ayının sonu gibi inşallah hayalini kurduğum makineye kavuşacağım. Neden kasım sonu gibi dersen de biraz maddiyat diyeyim. Daha tam olarak alamadığım maaşımla sağımı solumu toparlamakla uğraştığım için birazcık daha birikime gereksinim duyuyorum. Kasım sonu benim için ideal zamandır. Hayalini kurduğum yavrukuş da Canon Eos 500D'dir. Hani olmadı 550D olsun!
Ama Canon olsun.
Nikon'dan ağzı yanan Canon'a evladı gibi sarılır :)
Bu seçimi yapmamın nedeni epey kabarık. Sonuçta o olsun ben de bir -hoh!- çekeyim.
Kursla birlikte yaptığım çekimler için özel bir blog açmayı planlıyorum. Burda satırlarım konuşurken orada Fötölerim konuşsun olay bitsin.
Zaman ola hayrola.
Planlar inşallah hayal ettiğimiz gibi tıkır tıkır işler.

Güncel mevzuular bunlarla sınırlı değil elbette. Her gün etrafımda o kadar çok olay dönüyor ki bunlara akıl erdirmek, yorum yapmak, el atmak, duymazlıktan-görmezlikten gelmeye çalışmakla ömrümden ömür gidiyor valla billa. Hele bir de yaratıcılıkta sınır tanımayan öğrencilerin olduğu bir okulda öğretmenseniz işiniz biraz daha zor söylim.
Tabii bu ""yaratıcılık" ne ölçüde bir yaratıcılık orası muamma.
Sadece, eve geldiğim vakit beynimde dönüp duran helezonların beni sarhoş edercesine başımı bir o yana bir yana döndürüyor olması ve gün içinde envai çeşit ses dalgasının beynimde yarattığı yankının şiddetini biliyorum, gerisi "Bir deli kuyuya taş atmış kırk akıllı çıkaramamış"ın Türkçe meali işte. Gerisini varın siz düşünün.
[there is no more explanation about it!]

Onur'la ilgili hislerimden bahsetmeye gerek var mı?Elbette. [Yoğunluğu her zamankinden daha çok orası bir gerçek!] Gelmesine sadece 73 gün kadar kısa bir zamanın kalması en büyük tesellim. Tabii onun gelişinden evvel ben gideceğim yanına ve yine bu da Kasım'ın sonu gibi olacak. [Kasım pek güzel göründü bak şimdi gözüme.]

Onun dışında bol miktarda gidip gelen mektuplar, hediyeler, irili ufaklı paketler var, az olan uzaklığı daha da yakın eden. Yanında olmanın, dokunmanın, hissetmenin sıcaklığının yerini hiç bir şey tutamaz diyoruz can-ı gönülden ve tez zamanda şartları uydurarak soluğu hooop Balıkesir'de alıyoruz.
Tez geçsin hele vakit.

Tüm bunların dışında son günlerin en önemli olayıysa saç uçlarımdaki kırıkları aldırmak maksadıyla gittiğim kuaför salonundan hüsranla çıkmış olmamdır. 3 parmaklık bir isteği 1 karış anlayan (cm.e vuramayacak kadar dolu beynim mazur gör.) kuaför bayana içimden yağdırdığım küfürlerin haddi hesabı yok. Bu içselleşen durumdan ötürü uzun yıllar o parmaklarına bulaşan siyah boyaların rengi gitmeyecek bahse girerim.

"Kökü sende uzar dert etme." diyenlere de harbiden söyleyecek söz bulamıyorum.
Bu bicik kadar saçlarla dolaşmaya alışmaktan başka elimden gelen bişey yok.
(normal şartlarda dışardan baktığın vakit kısa gelmeyecektir saçımın boyu ama belime kadar uzamış olan saçlarımdan geriye kafamda kuş gibi bir hafiflik hissi kalınca sanırım -kadın saçımı baya baya kesti yahuu!- diyorum. Tekrar belirteyim bu kadar kibar değilim kadına karşı. Çemkirmelerimin ucu bucağı görünmüyor bu konuyu kapatsam iyi olacak.

"amaaannn sen de canıımm! kökü sende ne olsa, uzar gider ne dertleniyorsun allasen!"
-bi sus yeeaaa!!
...
Tamam sustum.


Arada bir uğrayarak ağlama duvarı yaptığım bloğuma şimdilik yine kısa bir veda.
Tekrar görüşmek üzere.
Sağlıcakla.

4 yorum:

Zeynep'in Evi dedi ki...

Yeşimm kuşummm..
Bir evvelki postu hatrlatıp hiçç o konulara girmek istemiyorum ama güzel haberlerini bekliyorum bunu bilmelisin..

İstanbul'a mı geliyosun sennn:) Bigün de benim için de gel yeni alacağın canon yavrunla bol fotoğraf çekeriz:)benim canona kardeş geliyo ozamann:)
Ama makineni aldığında yeni blog neden açıyosun burası çok güzel hele bu blogun ismi harika..yeşocanın mutluluk adası:)

küçükhanım. dedi ki...

Zeynepcim canon'a kardeş geliyor yah!ne güzel olacak hele bir kavuşayım ondan sonra ayarlarız bir buluşma..
yeni blog için sadece fotolarımı yayınlayacağım bir şey olsun diyorum..buradan da devam edebilirim bu konuda net bir fikrim yok..düşünce aşamasında bu konu..önce bir geçsin elime yavrukuşum sonra karar veririm :)
senle de görüşmemek için bir nedenim kalmıyor yakın zamanda ayarlayalım canım ;)

ayci dedi ki...

Nikon'dan ağzı yanan Canon'a evladı gibi sarılır :)



HU HUUUUUUUUUUUUWWWW ;) YIES

küçükhanım. dedi ki...

yaşasın canon kardeşliğiii!! :)