3 Ağustos 2010 Salı

fake heaven -Bodrum!-

tatilimizin ikinci durağında soluğu Bodrum'da aldık.
Bodrum ilk kez gittiğim ama çok kısa süre kaldığımız ve tadına doyamadığım yegane mekan olarak kaldı içimde doğrusu.

Öyle çok beğendim, öyle çok sevdim, öyle çok hayran kaldım ki oraya gelecek yıl daha uzun soluklu bir zamanı orada geçirmeye karar verdik ayrılırken Bodrum'dan.

Bodrum'a giden herkesin neden her yıl tatilini aynı cennette geçirmek istediğini anlamak hiç de zor olmadı açıkçası..
O turkuaz mavilikteki denizi ve koyları, kımıl kımıl sokakları, akşam daha da hareketlenen mekanları, insanlarının o tatlı güleryüzü ve ak pak çehreleri, bembeyaz evlerini süsleyen pes.pembe çiçekleri, kalabalığa inat insanı sıkıp boğmayan ortamı, güneşin en canlı ışıklarını üzerine çektiği nadir yerlerden biri bence Bodrum!

Her insankızı ve oğlunun hayatı boyunca bir kez olsun gidip görmesi, yaşayıp o muhteşem havayı soluması gereken nadide bir yer..
Belki ilk olduğu için bu kadar etkilendim bilmiyorum ama hayatımın belli dönemlerinde orada tekrar ve tekrar bulunmaktan şiddetle keyif alacağım bir gerçek!

şimdi, gezmekten fotoğraf çekmeye pek vaktimin kalmadığı zamanlarda objektifime takılan birkaç Bodrum karesini paylaşmaktan zevk duyarım :)



Bodrum'da yat turuna çıkıp o masmavi sularda yatıp güneşlenmek gerçekten harika birşeydi!
hele ki bunu yanında "sevdiğin adamla" yapınca çok daha keyifli ve harika bir hal alıyor olay! :)
Dostum Kadriş de bizimle aynı zamanda Bodrum'da tatil yapanlardandı..Birlikte çıktığımız yat turunda çok eğlenceli vakit geçirdik doğrusu..







Bu maviliği daha önce hiç bir denizde görmedim!


Bodrum Kalesi'ne uzaktan bakış.


Konakladığımız Otel Yalıkavak'taydı. Orayı da gezip-görme şansımız oldu. En çok çarşısını beğendik. Denizi pek güzel değildi ve de ağır bir kanalizasyon kokusu vardı.
Yüzmedik..sadece gezdik..


Yalıkavak'taki Sanatçılar Sokağı'na hayran kaldım..





Susak'ların bu tarz bir amaçla kullanılmasına bay-yıl-dımm-!
Gece harika bir görüntü çıkıyor ortaya!



Bodrum'u dinliyorum gözlerim tamamen kapalı!



Marina'da gün batımını seyretmek bir başka güzeldi..





Karadeniz Fırını..
Tatları bir harika!



Bodrum Kalesi dışardan göründüğü kadar varmış..
Hatta daha fazlasıymış!
Gitmeli-Gezmeli-Görmelisiniz.


Sevdiceğimle :)





We're the philosophers!




Bodrum'a dair fotoğraflarımın az olması beni biraz üzdü..
Çok fırsatım olmadı sokaklarını gezip dolaşmak ince detaylarını yakalamak için.
Ama bu da yetti.
Bir başka sefere kaldı artık doyasıya gezip Fotoğraf çekme faslı.
3 güncük az bir süre, hoş görmek gerek ;)
velhasıl, sırada tatilimle ilgili son bir postum kaldı.
ANTALYA!
it's loading..
loading..
loadi..
load..
ding..
ing..

3 yorum:

Zeynep'in Evi dedi ki...

yeşimcim yavrum ben geldim:))
fotoğraflar harika hele o yat turundaki denizin maviliği! bayıldım ben bodruma hiç gitmedim bu yıl nasip değildi ama seneye ilk işimiz görmek olacak..

küçükhanım. dedi ki...

zeynepcim Hoşgeldin datlum sefalar getirdin :)

Yeşim dedi ki...

Bodrum Bodrum... Nerden başlasam, nasıl anlatsam? Muhteşem kareler. Orada yaşamak isterdim.