31 Aralık 2015 Perşembe

2015in son demi, 2016ya merhaba yazısı!

Merhabalar sevgili bloğum..
Her geçen yıl daha da azalan yazılarımla tekrardan merhaba kadim dostum..
Uzun aralar, sessizlikler yakışmıyor benim gibi birine ama artık eskisi gibi de değil hayat malesef!
Artık işim ve eşim dışında bir de annelik görevim var ki bu görev inan bana hayatım boyunca üstlendiğim en zorlu, en sabırlı, en vefakar, en fedakar, en özverili görev! Bu sebeple hayatımda pek çok şeyi erteleyip ikinci plana attığım gibi elbette seni de fazlasıyla ihmal ettim..
Keşke biraz daha zorlayıp daha çok yazsam daha çok paylaşsam demiyor değilim her sayfama girdiğimde.. Ama bu da bir konsantrasyon ve emek sayfası neticede.. Zamansızlıktan, hep uykulu yorgunluklardan erteliyorum paylaşımları..
Hayatımızda kısa paylaşım alanlarımız çoğaldı.. Instagram, facebook, twitter vs. Buralardaki kısa sözler, anlık fotoğraf paylaşımları uzun soluklu ve bol paylaşımlı blog dünyasını malesef gölgede bıraktı.. Ben de bunu yapanlardanım.. Her seferinde söz verdiğim halde yine yapamıyorum sözüm de duramıyorum.. Arada uğrayıp yazmak şimdilerde yapabildiğim tek şey!
Hazır gece Nevam uyuyorken, yılın son gününe dk.lar kalmışken ve dışarıda lapa lapa harikulade bir kar yağıyorken herkesler ig/facebook sayfalarında çılgınlar gibi paylaşım yapıyorken ben de bloğuma yazayım dedim..Asıl amacım 2015 i değerlendirmek ve 2016 için her yıl yaptığım gibi bir dizi sözler verip bunları yazıya dökmek..

2015 yılı benim için hayatımın en zorlu yıllarından biri oldu!
Daha önce tecrübe etmediğim anneliğimi pekiştirdiğim, bebeğimin büyümesiyle hayatın nasıl daha fazla zorlaştığının, hem bedenen hem de ruhen nasıl daha fazla yıprandığımın yılıydı diyebilirim..
Şükür ediyorum bir yandan(hatta dilimden hiç düşürmüyorum) büyük bir sağlık problemi yaşamadık, acı kayıplarımız(aile babında) olmadı, hayatımız rayında gitti, sıkılmadık, Türkiye ve dünya ortalamasına göre çoookk çookk iyi bir hayat yaşadık elbette.. İnsan bazı durumları sadece kendine yontuyor.. Hayatımın herhangi bir evresi bu kadar sabırlı geçmedi bunu biliyorum ama..
Ülkem adına berbat bir yıl geçirdik, hala geçirmeye devam ediyoruz.
Tahminler 2016nın daha da kötü olacağını söylüyor, korkuyorum..
Sonumuz için dualar ediyorum..
2016 yılından aşırı büyük beklentilerim yok bunun için..
Öncelikle barış ve huzur dolu bir ülke istiyorum..
Biz bu barış ve huzur ortamında hayatımızı zaten sağlık da olursa yanımızda mis gibi idame ettiririz..
Sonrasında insanlığımıza biraz daha anlayış, sabır, vicdan, merhamet ve iyi niyet diliyorum..
Toplum olarak ciddi anlamda diplerde yaşıyoruz çünkü, çöküşteyiz!
Okulumda, öğrencilerim ve velilerimde, aile çevremde, apartmanımda, sağımda solumda o kadar çok tanık oluyorum ki bu çöküşe! Gerçekten psikolojisi sağlamlaşmış, kitap okuma sayısını artırmış, kafasını akıllı telefonlarından kaldırmış bir insan topluluğuna özlem duyuyorum..
Bu yıl bunun farkındalığının daha da artmasını diliyorum!

Nevamla bu yıl daha keyifli zamanlarım olsun istiyorum!
2015 in ilk yarısı bizler için fevkalade keyifliydi.. Benim okula Şubat ayında başlamamla biraz dengelerimiz bozulsa da uzun çalışma saatlerim olmadığı için kolaylıkla uyum sağladık bu sürece.. İlk adımlar, yürümeye başlama dönemi ve hemen ardından peşpeşe gelen minik dişler sebebiyle yaz tatiline kabus gibi girdik.. Çok hızlı ilerledi her şey! Böyle olunca ne Nevam ne de biz uyum sağlayamadık bu olanlara.. Sabrın alasını göstermemize rağmen birbirimize, pek çok zaman patlamalar yaşadık.. Eylül'de yeni okul dönemiyle Nevamızdaki huysuzluklar zirvedeydi.. O zamandan bu zamana pek toparlayamadık.. Çok çaba sarfediyorum ona ayak uydurmak adına.. Yaşağımız şehrin birtakım zorlukları karşısında yıldığımı hissediyorum mesela.. Park alanlarının azlığı, anne-bebek için çok alternatifli etkinlik merkezlerinin pek çoğunun hep elit semtlerde ve yüksek fiyatlarda konuşlanmış olmaları (1 saatlik etkinlik için 100lira vermek gibi) yeşil alanların merkeze uzaklığı(Belgrad en yakımızdaki ormanlık alan, özel araçla yarım saat, otobüsle gidemiyorsun!) her yerin saçma sapan avm'lerle dolu olması ve bu yerlerde bebek bakım odalarının iki kişinin bebek bakımı yapabilmesine uygun olmaması, ve daha onlarca şey!
Nevamız çok hareketli bir bebek..
Koşsun, zıplasın, keşfetsin her yeri bırak!
İstanbul'da- iyi bir yerde yaşamıyorsan ( Gaziosmanpaşa=en büyük 3.ilçe)- malesef kendini doğaya çok sık salamıyorsun.. Bu yıl yeşilliğin daha da arttığı/ anne-bebek-çocukların daha fazla önemsenerek onlara uygun mekanların, aktivitelerin, alanların, kolaylıkların sağlandığı yerlerin yapıldığı bir sene olsun ki biz de daha rahat olabilelim!

Zaman geçtikçe daha fazla doğaya/ekolojiye/yerli üretime/eski zamanlardaki insanların yaşam alışkanlıklarına/içsel huzura/inançlı yaşama merak salıyorum..ve araştırmalarımı, okumalarımı, sohbetlerimi bu konu üzerinde yoğunlaştırıyorum.. 2015 son aylarında özellikle bu merakım daha da büyüdü, 2016 da bu alanda kendi adıma neler yapabileceğimi kanıtladığım bir yıl olsun istiyorum..
Eğitim, annelik, çocuğumu anlama, fotoğraf, yemek, kendin yap kendin pişir, yoga, sağlıklı beslenme ve daha da büyüyen merak alanımla dolu dolu bir 2016 olsun inşallah!

Harekete geçmek gerekiyor..
Aman deyip boşvermemek lazım..
Üretmeye, yazmaya, daha fazla fotoğrafa yönelmeye, düşünmeye ve bunları ürüne dökmeye daha fazla zaman ayırmalı..
Üretken bir yıl olsun inşallah 2016!
Sadece 9 blog yazısı değil en az 99 blog yazısı girdiğim bir yıl olsun:)

Sevdiğimiz insanların yanıbaşımızdan eksilmediği, sağlıkla, huzurla, keyifle her geçen günün anlamını keşfederek yaşayacağımız mutlu bir yıl olsun 2016!
Güzel yarınlarımız olsun..
Umudumuz eksilmesin..
Sevgiyle, umutla!

photo: Instagram da yılın en çok beğenilen 9 fotoğrafını seçtim.. Yılın son yazısına da bu fotoğraf yakışırdı zaten :) Nevamızın varlığı sonsuz olsun! Gülen yanım, biricik Kızım benim :)





12 Kasım 2015 Perşembe

written in tears.



Kendimi bir hayvanla özdeşleştirmem gerekirse (ki gerekmiyor ben öyle hissediyorum!) son günlerde hep bir ahtapot gibi olduğumu düşünüyorum. Her şeye el atmaya çalışan, her şeyi yarım yamalak yapan, randevuları erteleyen, planları planladığı gibi yapamayan, birikmiş işleri hep ertesi güne savsaklayan, hep yorgun, az neşeli, çok uykusuz..
Darmadağın bir hayatın içinde çırpınan kolları boynuna dolanıp sıkan ve boğulmak üzere olan bir ahtapottan ne farkım var ki!
İyi bir insan, verimli bir anne, çalışkan bir öğretmen ve özverili bir eş..
bunların arasında sağlıklı Yeşim nerede peki?
Kadın olmanın ağırlığı, kadın olmanın sorumluluğu, kadın olmanın zorluğu..
Bir gün iyi çok gün kötü..
Ne zaman düzelecek bu kısır döngü?!
:(


fotoğraf Nisan 2015.

21 Ekim 2015 Çarşamba

es.

Tam blog yazısı için bilgisayar başına oturduğum an Neva yan odada gece uykusundan uyanır ve cümleler başlamadan biter :)

28 Ağustos 2015 Cuma

yaz biterken..

Sene 2015. Mevsimlerden yaz. Aylardan Temmuz. Aşağıda görünen minnoş kızım arkadaşı Cemre'nin Tekirdağ'daki doğumgünü kutlamasında.. Fotoğrafın şeceresi olsun bu açıklama. Boncuk gözlerinden öperim seni güleç yüzlüm, biriciğim, Nevam!




Yorucu geçen bir yaz tatiliydi.. İş yapmaktan değil yorgunluğumuz miskinlikten. Arada kaçıp uzaklaşmaktan bu miskinlikten. Tatile çıkıp dönmekten. Yol katetmekten. Nevamızın peşinde bir o yana bir bu yana koşturmaktan. Yeni sezona hazırlanmaktan. Derken Eylül'ün kapıya dayanması bile başlı başına bir yorgunluk hissiyatı değil mi? Şanslıyız ki tatilimiz 1 hafta bonusla uzadı.. Bayram öncesi ve sonrası derken cepte ekstradan bir 15 günümüz var.. Eylül'den korkmaya gerek yok.. Ekim'e erteleyelim korkuları :)

Ramazan ayının yaz mevsiminde yaşanıyor olması biz oruç tutanlar için koskoca 1 ay bir yere kıpırdayamamak anlamına geliyor. Sonrası bayram telaşı, dostlarımızın düğünü derneği, tatil derken cidden bir şey anlamadan bir koca yaz mevsimini daha deviriyoruz.. Son günlerinden yakalayıp tutmalı iki satır not etmeli.. Sonbahar başlamadan yaz sıcağından bir fotoğraf paylaşmalı dedim..

Nevamız full  enerjik maşallah!
Kıpır kıpır minik boncuk..
Şu an tam 14 ay, 8 günlük..
Yaşını devireli 2 ayı geçmiş..
Ne hız aman Allahım!
Doya doya yaşamak istiyorum onunla her anı..
Büyümesini seyretmek muhteşem bir şey!
Büyüdükçe katmerlenen sevgiye ne demeli pekala?!
Daim olsun, sonsuz olsun..
Çok yaşasın, sağlıkla mutlulukla!

Yoğun bir döneme girmekteyim aslında..
Yaz tatili boyunca durağan olan fotoğraf çekimlerim Ağustos sonuyla birlikte ani bir uçuşa geçti..Her hafta sonuna denk gelecek şekilde bir çekim programım var..
Okulların açılması bu yıl 1 hafta ertelendi ama biz 1 Eylül'de yine iş başı yapıyoruz tabii.. Seminerlerimiz başlıyor.. Arada ufak bir mola olacak ama hemen ardından tam gaz yeni eğitim/öğretim yılımız başlayacak..Bu tempoya nasıl ayak uyduracağımı şu an bilmiyorum..Elbette bir yerden başlayacağız lakin insan tereddüt ediyor, panik oluyor, korkuyor..
Başta sağlık, direnç, sabır ve güç diliyorum elbette!
ve sonra yarın Nevamı babasına emanet edip Burdur'a fotoğraf çekimine gidiyorum..
İçimdeki duyguları tarif edemem..
Nevamdan 1 yıldır hiçbir gece ayrılmadım..
Bu ayrılık ikimizi nasıl etkileyecek merak içindeyim..
Ben bir haftadır kızıma sarılıp sarılıp ağlıyorum orası bir kesin..
Beni hala emmeye devam eden biriciğim ne yapacak yokluğumda ahh!
Bunun da üstesinden geleceğiz..
Hayırlısıyla gidip dönmek nasip olsun kızıma yeter!

Böyle daldan dala geçişler yaparak yazdığım bir yazı olsa da ses etmek iyidir iyi :)

9 Temmuz 2015 Perşembe

Sen Çok Yaşa Boncuk Nevam! :)




Biricik kızımız Nevamız dünya üzerindeki 1 yılını koşturmalı, keşifli, çığlıklı, baba'lı mama'lı, diskolu ve daha yüzlerce mini minicik öğrenme adımlarıyla doldurdu.. Anneliğimin ilk 1 yılını başarı ve mutlulukla tamamladığımı da belirtmeden geçemicem :) Çok şükür her şey yolundaydı bu bir sene içinde. Birkaç kez bronşit ve soğuk algınlığı dışında çok aşırı zorlandığımız bir süreç olmadı Nevayla.. Ona uyum sağladık, planlarımızı, gezmelerimizi, pek çok şeyimizi ona göre yaptık.. O da bizimle yaşamaya uyum sağladı.. Birlikte yaptığımız her şey artık biz oldu.. Zor yönleri de vardı kolay yönleri de.. Her şeyden evvel onun dünyayı tanımaya çalışan küçücük bir insan yavrusu olduğu düşüncesiyle hareket ettik hep.. Kimi zaman zorlandık ama kendimizi toparlamayı gayet iyi bildik.. Özellikle de bir anne olarak ne kadar güçlü bir insan, kadın olduğumu Nevayla anladım.. ve her anneye teşekkür ettim, şükrettim dünyadaki varlıkları için..
Neva çok başka bir dünya!
Neva çok başka bir duygu!
Neva çok başka bir insan!
Onu çok çok seviyoruz..
ve hep dua ediyorum Rabbim onun eksikliğini yaşatmasın bize, hep var olsun ve çok yaşasın diye!
Amin.

Tam bir yaz bebeği benim kızım.. Geçen yıl serin ve bulutlu bir Hazirandı doğduğu gün.. Bu yıl bilakis muazzam bir sıcak ve tatlı tatlı esen rüzgarda kutladık doğumgününü.. Ramazan ayının ilk haftasına denk geldi bu özel gün. Bizler de tüm sevdiklerimize uysun ( oruç tutan/tutmayan herkes için) diye bir hafta evvelinden erkencecik kutladık yeni yaşını..14 Haziran Pazar gününe denk geldi. Evimizin önündeki çamlık parkta kendi çapımızda sevimli ve samimi bir alan yaptık.. Sandalyeler getirttik süslemeler yaptık.. Herkes keyifle çayırlara yayıldı.. Sohbet muhabbet keyifli bir kutlama oldu bizler için.. 20 Haziran cumartesi günü de gidip kızımıza doğumgünü hediyesini aldık (Oto koltuğu ve baston puset :) Fatih Saraçhane'de kırlarda çıplak ayak koşturduk oynadık.. Kemerlerde hatıra fotoğrafı çektirdik.. Gösterişten ziyade anlamı özel bir kutlama oldu bizler için..Gösteriş diyorum zira günümüzde (2010 lu yıllar) her şey fevkalade gösterişli ve ticari amaç güdüyor.. Az ve öz, birilerine bir şeyleri kanıtlamaya çalışmaktan çok hatırda güzel kalsın dediğimiz incelikleri olan bir etkinlik daha güzel geliyor bize.. İlk yaş günü olmasının da katkısı büyük tabii.. Her şeyi sade ve özenli yaşamak daha anlamlı aslında zaman geçtikçe.. Hoş bu hep böyle oldu bugüne dek.. Velhasıl, sevdiklerimizle güldüğümüz, yiyip içtiğimiz, Nevamızın parkta çılgın çığlıklar atarak eğlendiği güzel bir günden geriye birkaç güzel fotoğraf kaldı.. Terzi yine kendi söküğünü dikemese de Nevamın bir tane fotoğrafı olsun yeter dediğim bir çekimden geriye kalanları paylaşıyorum biraz geç olsa da :)










Birlikte nice güzel senelerimizi yaşlarımızı kutlayalım Canım Nevam! Seni çok seviyorum :)

8 Mayıs 2015 Cuma

tiring May, welcome!



Mayıs ayı yoğun geldi..Tatille geldi ama bir sürü işi gücü de peşinde sürükledi desem yalan olmaz..
Defter, notlar, kalem, planlar, eksikler, yapılacaklar, minimalist olma çabaları, fazlalıklardan kurtulmak için yapılacaklar listesi, Neva'mın yaklaşan doğumgünü hazırlıkları, badana boya işleri, bahar temizliği ve daha hatırlamadığım bir sürü şey!
Gözümde büyüyor hepsi. Ama bir yerden de başlamak zorundayız.. Not alarak, planlayarak, hesaplayarak yapmamız lazım ama.. Çok iş olunca nereden başlamam gerektiğini yazarak belirlemem lazım. Artık eskisi gibi aklımda tutamıyorum her şeyi. Anne olduktan sonra kafam binbeşyüz parçaya bölünüyor. Ve evet bunu unutmamalıyım dediğim şeyi bir saat geçtikten sonra bakmışım ki unutmuşum.. Sürekli notlar tutmak zorunda kalıyorum.
Hevesle başladığım birçok şeyi tamamlayamıyorum. Yarım bıraktığım işlerden de utanıyorum. Bu akşam yapacağım dediğim işlerim yorgunluktan ve uykusuzluktan ertesi güne, ertesi güne ve sonraki ertesi güne kalmış.. Evde yardımcım yok. Her işe kendim yetmeye çabalıyorum. Annem Neva'ma bakma konusunda yorgunluğumu hafifletiyor ve sağolsun/varolsun yemeğimi az çok da olsa ev işlerime yardımcı oluyor.. Ama insanın düzeni kendinden soruluyor bu yüzden tamamlayıcı olan kişi ben oluyorum. Ee bir yandan da okul ve okul işlerim olunca ahtapot gibi hissediyorum kendimi. Bir anda bin parçaya bölünmek diye buna diyorum. Şikayet değil ama yorgunluk bahsettiğim şey. Ciddi anlamda yorgunum. İyi hissetmeye çabalıyorum kendimi. Ufak tefek bakımlar, bir küçük fincan kahve, iki satır cümle kitap derken tazeleniyorum ama. Bir de fırsat buldukça kaçıyoruz şehir kalabalığından. Nisan ayında Bursa seyahati, Mayıs ayında Marmara Adası arada bir soluk alıp kendimizi daha da iyi hissetmemizi sağlıyor. Ahh konu nereden nereye geliyor değil mi?
Neva'mız da büyüyor bu arada.
Artık tıpış tıpış yürüyor benim minnoş kızım.
Maşallah ona!
Sağlık, sıhhat, güç ve kuvvet dolu nice güzel günlerimiz olsun..
Ben şu yoğun Mayıs ayını hayırlısıyla atlatabileyim..
Sonrası günlük güneşlik :)

26 Nisan 2015 Pazar

neler oluyor hayatta?





Standartiz.
Her şeyiyle standart, benzer, klişe, normal bir hayattayız.
Yüzündeki makyajı temizlemeye üşenen, bir bardak suyu kalkıp doldurmayan, tv.deki saçma salak prog.la vakit öldüren, gidişattan dem vurup sus pus kalan bir haldeyiz.
Hayatın tek ve umutlu yanı var o da dört harfli: NEVA.
Teselli cümlesi değil bu hakikat!
Onun sabah kıpırdanışlarıyla uyanmak, gün içinde bitmek bilmez coşkusuna ayak uydurmaya çalışmak, "Yakaladım ben seni şimdi" sesleriyle peşinden koştuğumda geri baka baka heyecandan çıldırırcasına yürümeye hatta koşmaya çalışmasını pırıl pırıl gözlerle seyretmek, yemek yediğinde "Amaaannn olsun yeme bebeğim sonra yersin." deyip tabağı buzdolabına kaldırmak, ben oturma odasında koltukta bir şeylerle meşgulken onun oyuncaklarıyla sessiz sakin ama büyük bir ilgiyle ve merakla oynamasınu göz ucuyla takip etmek, omuzlarıma alıp onu koştur koştur evin içinde dans etmek, şarkı söylemek, disko disko nağmeleriyle kudurmak, fotoğrafını çekmeye çalışmak (!! : evet artık fotoğraflarını çekmek eskisi kadar kolay değil, kameraya sürekli uzanan 2 minik meraklı el var çünkü karşımda artık!) ve aklıma daha gelmeyen bir sürü şey..
Bunlar daha evvel yaşamadığım türden hakikatler işte..
Hayatımdaki en güzel rengim o.



                                                 

                                                             ÇOK YAŞA SEN GÜZEL NEVAM!

17 Nisan 2015 Cuma

recently..


Nevamızın 6.dişi baş gösterdi..Huysuz mu huysuz..Mızmız mı mızmız..Sürekli kucakta minik bir koala yavrusu maşallah..Güldürmek için çılgınca çaba sarfediyoruz fakat bana mısın demiyor..Bu da normal bir süreç tabii ki..Dileğim en kısa zamanda kendini toparlaması kızımın..Onu mutsuz ve huysuz görmek çok üzücü..Normalde inanılmaz keyifli, eğlenceli ve mutlu bir bebekken bu hallerini yakıştıramıyor insan..
Pazartesi günü [20 Nisan] tam 10.ayını doldurup 11.ayına girecek mini minnoşum..Neredeyse yaşında diyebilirim..Bebekliği yavaş yavaş ardında bırakıyor böyle aylar geçtikçe..Büyüdükçe diyorum ne çabuk geçiyor zaman ve klasik  anne lafı sanırım ama her an bir önceki anını özlüyorum..Tuhaf bir özlem bu..
Canım benim..
Sağlıkla, sıhhatle büyümeye devam etmesinden başka dileğim yok ki!
İyi ki var hayatımda!

Son zamanlarda internetle çok fazla haşır neşir olamıyorum..Belki telefondaki platformlarda hızlı bir gönderi, ileti yahut göz atma halleri dışında şöyle araştırıp okuyayım bakayım dediğim bir şey yok..Blog adına yapabileceğim o kadar çok şey varken hiçbir şey yapmamış olmam yine benim hayıflandığım bir konu..Anlatacak bir sürü olay, paylaşacak zilyon tane fotoğraf ve video varken elim kolum bağlanmış şekilde yaşayıp gidiyorum..
Bir de fotoğraf işleme yetimin daha aktif hale geçmesi gerekiyor sanırım..
Örneğin geçmiş aylardaki konser etkinliklerim, dostlarımla buluşmalardan geriye kalan güzel anılarım, bebeğim Nevamın şapşik hallerinin fotoğrafları/videoları ve daha onlarca güzel şey!
Biriktikçe birikiyor ve dağ gibi olunca da hadi başına geçip yazayım paylaşayım demeye vakit kalmıyor..
Her şey zamanında paylaşıldığında güzel..

Mesela geçen hafta Bursa'ya Zuzum'a ziyarete gittik..
Merviş, Cemre, Neva ve ben erkenden çıktık yola..
Kızkıza harika vakit geçirdik..
Yorucuydu ama feci keyifliydi..
Paylaşacak ne de güzel şey vardı..
Ama fotoğrafları ve videoları telefondan bilgisayara atmak onları düzenlemek ohooo derken bir bakmışım Bursa yazısı rafa kalkmış..
gibi gibi gibi..

2 gün sonra doğumgünüm..
Küçükbey özel bir plan yapmış..
Bakalım ne çıkacak sürprizden! :)
Buraya yazayım da en azından bu konuyla ilgili bir yazı yazma sorumluluğum olsun değil mi yah! :)

Yakında bir kaçış planım daha var..
Onu illa ki yazıcam ama rahat ol!
Şimdilik Nevamın ilk ayağa kalkıp koltukta tutunduğu zamandan mutlu bir fotoğrafını koyayım da ortalık biraz şenlensin..7 aylık burada minnoşum..Canımmm! :)

27 Mart 2015 Cuma

Güzel Nevamız 9 Aylık!


Uzun uzun yazmaya ne zaman vakit bulabileceğim ben diye diye geçip gidiyor oysa ki günler su gibi ve geride ne tek bir satır yazı ne de hikaye kalıyor..Varsa yoksa fotoğraf ve video. Onlar da elenip düzenlenip dosyalanıp tarihlerine göre ayrılmayı bekliyor..Ahh tembellik! Ahh meşgaleler!

Nevamız 9 aylık oldu tam bir hafta önce..Bu fotoğrafı 20 Martta çektim..Her ay dönümü gününde hatıra bir fotoğrafını mutlaka çekiyorum kızımın..Belki konseptli belki konseptsiz..Ama mutlaka alıyorum elime makineyi ve diyorum "Hadi kızım giyelim temiz çamaşırlar da bir tane fotoğrafın olsun bugüne dair!" Modu genelde isteksiz oluyor..Giysi değiştirme seanslarımız ağlamalı geçtiği için fotoğraf çekileceği zamana mızmız bir minik kalıyor..Ben kıvrıla büküle bir şeyler yapmaya çalışıyorum..Yukarıdaki fotoğrafın da yine böyle bir hikayesi var..Hatta fotoğraflarını çekmek için cebelleşirken aynı zamanda arka plan videolarını çekiyorum ki büyüdüğünde görsün minnoş ne hareketli ne zahmetli bir model kendisi ^_^

9 ay ve yaşadıklarımız..
Biriktirdiğimiz hikayelerimiz..
Kahkahalarımız, şaşkınlıklarımız, alkışlarımız..
Büyüyorum tekrar onunla..
Yeniden öğreniyorum hayatı canım kızımla..
Hep onun boyuna eğilip öyle konuşuyorum..Ayak diplerimde dolandığında kendimi kötü hissediyorum..Ona tepeden bakmak hoşuma gitmiyor..Değişik bir his belki benimki tuhaf gelebilir başkalarına ama ben elimden geldiğince onun boyunda onun yanında hareker ediyorum..[Mutfak telasesinde arada kaynayabiliyor :( ]
Velhasıl, ciddi anlamda mutluyum onunla ve hep sen çok yaşa Nevam! diyorum..
Allah onu hiiiç eksik etmesin başımızda yanımızdan yöremizden!
Nice 9 ayları beraber karşılayalım inşallah! :)

Ahh nasıl seviyorum seni ahh!

8 Ocak 2015 Perşembe

2015ten bildiriyorum..


Yeni yıl geldi. Bu da 2015in ilk yazı görünümlü kaydı olsun. Bu fotoğrafı paylaşıp uyumaya gitme planlarım var..Zira 5 saatlik bir geceden kalmayım ve sabah 7de uyanıp günlük meşgalelerle hayatıma 2015in 8 ocağında kaldığım yerden devam etmem gerekiyor. Güzel detaylar var bu fotonun arkasında. Anlatıcam uzun bir vakitte. Fotoğrafın pikselinin kötülüğüne diyecek sözüm yok. Marie beni yılbaşı gecesi yalnız bıraktı ufak bir arızalanmadan ötürü. Bu sebeple telefonla birkaç kare çekim yaptık. Elbette içime sinmedi ama hiç yoktan iyidir deyip züğürt tesellisine yoruyorum bu halimi..

Kar yağışlı bir Ocak ayının 8.gününde bebeğim Nevam 6 ay 18 günlükken selam eder, yine daha uzun ve daha özenli bir blog kaydı gireceğimin sözünü verip tıpış tıpış uykuya giderim. Byes!