3 Nisan 2017 Pazartesi

Neva'yı düşünüyorum..


Son zamanlarda fırsat buldukça diskte olan fotoğraflarımızı seçip baskıya verilecekler dosyasının içine kopyalıyorum.. Neva'mın doğumunun üzerinden geçen 33 ay 14 gün boyunca biriken binlerce fotoğraf arasından hangilerini baskıya versem hangilerini saklamaya devam etsem ya da kötü çıkan hangi fotoğrafları silsem derken nasıl da zor bir iş olduğunu yeni yeni farkediyorum.. Hem fotoğraf makinesi hem de günümüzün popüler telefonları sağolsun her anımızı onlarca benzer kareyle çekip durmuşuz.. Ha kötü mü etmişiz bilakis nasıl da keyifli! Fakat iş seçmeye geldiğinde işte o keyif durumu biraz sıkılganlığa dönüşüyor.. Hali hazırda 2014ün son yarısı ve 2015in ilk yarısını yeni tamamlamış durumdayım ve elimde yaklaşık 450 baskı fotoğrafı var! Buna 2017yi de eklersek sanırım 1500 civarı olacak bu fotoğraf baskıları! Aman Yarabbim! Nasıl hayıflanıyorum kendime ahh bir bilsen! Neden bu kadar geç kaldım diye :( Her yıl keşke düzenli olarak seçip bastırsaydım ve yıllık albümler oluştursaydım kendime şimdi böyle öyle miydi böyle miydi deyip durmayacaktım :( Zararın neresinden dönülse kardır diyor fırsat buldukça seçmeye devam ediyorum.. Neva'mın 3.yaş gününe dek hale yola koyarım sanırım baskı işlerini :)

Günler her zamanki gibi yoğun ve koşturmalı geçerken 2017 yılının baharını nihayet karşıladığımız müjdesini vermek istiyorum.. Her gün sıcacık güneşe çıkıp yürüyüş yapıp parkta vakit geçirmek ardından enerjisini toprağa kuşa kediye güneşe veren yavrumu eve getirip okula gitmek ruhen kendimi iyi hissettiriyor.. Son zamanlarda Doğa Ana'ya duyduğum yoğun sevgi ve bu konu üzerine okuduğum kitaplar ve bana bu konuda ilham veren takip ettiğim insanlar var.. Vicdani bir sorumluluk duyuyorum kızıma karşı.. 3 yaşına 2 ay kala artık çok değiştiğini, birbirimizi daha iyi anladığımızı, kış boyu içinde biriken enerjiyi artık tutamadığını ve sabah erkencecik uyanıp kahvaltıdan sonra yürüyüş yapıp temiz hava alalım mı anne diye yanıma gelişini görüyorum.. Bu vicdani yanım sızlamasın da ne etsin? Onu yeşeren otlar çiçek veren ağaçlara kavuşturduğumda gözlemlediğim sevinci her sabah yaşadığım koşturmalı tempoya değer inan! Ki ne kadar şanslıyız sabahtan öğlene dek birlikte vakit geçirme lüksümüz var.. Çok şükür..
Her geçen birgün öncekinin aynı gibi gelse de aslında değil..
Ellerimle büyüttüğüm, sevgimle beslediğim, kimi zaman çok kızdığım ama her daim kendisini anlamaya çalıştığım biricik kızımla başladığımız bahar mevsimimiz keyifli anılara tanık olsun inşallah..
Yine çok güzel fotoğraflar ve videolar biriktireyim ama bu kez sıcak sıcak baskıya verip albümlere yapıştırayım..Ya da bloğuma daha fazla vakit ayırıp onları burada paylaşayım :)

Yukarıdaki fotoğraf 31 Temmuz 2015 yılına ait.. Nevam 1 yaşını devireli 2 ay olmuş..Ne minik değil mi? Ve de ahh tabii hayvanlara karşı yine ne kadar sevgi dolu :)

7 Şubat 2017 Salı

iç.


Tot school olayına kendimi verdim son zamanlarda.
Her gun bir şeyler okuyorum araştırıyorum listeliyorum planlıyorum ama net şekliyle halen ortada bir şey yok.
Neva'm gün itibariyle tam 31 ay, 16 günlük.
Çalıştığım saatler aralığında evde babannesiyle kalıyor. Sabahtan öğleye dek birlikteyiz. Kahvaltı, spor, oyun derken evden ayrılmadan evvel birlikte birkaç saat dolu dolu vakit geçiriyoruz. Akşam geldiğim saat genelde 7 buçuk civarı. Gün içinde uykusunu atlamışsa ben gelene dek gece uykusuna geçmiş oluyor. Atlamamışsa saat 10a dek birlikte vakit geçiriyoruz. Akşam yemeği, boyama, oyun derken birlikte olduğumuz vakitleri bol miktarda onunla bir şeyler yaparak geçiriyoruz.
Bu geçirdiğimiz vakitleri nasıl daha etkin kullandırabilirim diye araştırmalar yapıyorum nicedir.
3 yaşa kadar kullanılan bir terim olan Tot School terimiyle karşılaştım. Genelde evde eğitim veren ailelerin kullandığı bir sistem. (Ahh evde eğitim!) Şimdi ben de bu dönem Neva'mla evde planlı bir tot school müfredatı oluşturup daha iyi bir zaman geçirmeyi düşünmekteyim. Ama bu planlama olayı netleşmiyor bir türlü.. Ne yapsam nereden başlasam gibi kafamda türlü sorular.. Pinterest bu konuda yine imdadıma yetişen yegane kaynak.. Ama orada da o kadar çok fikir var ki.. Çokluğun olduğu yerde insan daha da karışıtırıyor ne yapacağını. Bu akşamdan beri önümde defterim ve kalemim ne yapsam nereden başlasam diye diye dolanıyorum. En sonunda karar veremedim de masadan kalkmadan bir yazayım istedim düşüncelerimi buraya. Şekillendikçe fikirlerim paylaşacağım minnoşun tot school günlüğünü..Yavaş yavaş daha etkin kullanma sözümü tutmaya başlıyorum sanırım bloğumu :) 2017'de eski güzel alışkanlıklarımı hiçbir bahane üretmeden aktif olarak devam ettirme sözüm vardı hem..
Sözü tutmak gerek :)

neyse.
içim yazdıkça enteresan bir şekilde aydınlanıyor ve hafifliyor..
Bir iki güne şekillenir nasılsa düşüncelerim.
Yine yazarım.

6 Şubat 2017 Pazartesi

ara tatil.di yedik bitirdik.


Okulların yarı yıl tatiline girmesinin üzerinden koca bir 15 gün geçmiş. Vay be!
Her zamanki gibi ışık hızında yaşadık bu 15 günü.
İlk hafta ablam ve oğluşlarım geldi. Gezdik, dolaştık, keyif yaptık, özlem giderdik.
Annem de onlarla birlikte geldi. Neva'mın keyfine diyecek yok tabii abileriyle vakit geçirmek onun için aşırı güzel bir olay. Annemin arkadaşını ağırladık. Küçükbey'in ailesini ağırladık derken ilk haftamız ve haftasonumuz bol misafirli, bol etkinlikli geçti.
İkinci hafta da Salı günü dışında perşembe'ye dek evdeydik. Nevamla bol bol vakit geçirdik. Oyuna doyduk. Salı günü eski okuldan arkadaşım E.'ye davetliydik. Ev oturması, yeni arkadaşlıklar, sohbetler güzeldi. Akşamında da Küçükbey'in yeğenleri oğluşlarımla sinemaya gittik.
Perşembe/Cuma Küçükbey izinliydi. Tatilin son günlerini birlikte şehir dışına çıkarak değerlendirelim istedik.
Hedefim Bolu/Abant taraflarıydı ama uygun yer yoktu ve çok kalabalık ve pahalıydı. Biz de yönümüzü doğuya değil batıya çevridik ve daha evvel görmediğimiz Edirne'ye gittik.
Kış sebebiyle fazla soğuk ve sisliydi. Bir de sessiz. Ama beğendim. Fazla olmasa da biraz fotoğraf çektim. Otelde keyifle dinlendik. Sonrasında Çorlu'ya çok sevgili dostlarımız Merve ve Gökhan'a gittik. Neva'mın biricik dostu Cemre'yle sık buluşmalar yaşaması çok mutlu ediyor onları. Velhasıl cuma ve cumartesi günlerini de orada geçirdikten sonra yuvamıza geri döndük.
Bugün son ev düzenlemelerimi ve işlerimi hallettim.
Yarın için hazırım :)
Neva çok üzülüyor ama okula gitmeme.
"Ben de gelicem!" deyip deyip ağlıyor minnoşum..
Ahh kıyamam!
Ne de mutluydu benimle ve kalabalık toplanmalarımızdaki hareketle.
Yaz tatiline dek daha çoookk var..
Şimdiden elbette bunun hesabını yapmıyorum ama insan üzülüyor işte yavrusu böyle gözü yaşlı olunca :(

15 tatilde benim için en mutlu haber yaz tatili için nasipse İngiltere'ye gideceğim haberiydi! :)
İngiltere hayali yıllar yılı içimdeki aklımdaki en büyük hayaldi benim için.
Tarihini, meydanlarını, sokaklarını, her şeyini satır satır okuyup bildiğim bir ülkeyi dünya gözüyle gezip dolaşmaktan daha çok ne ister ki bir insan!
Bu hayali 2017 yılında gerçekleştirmek ise öncelikli planlarımdan biriydi.
Fakat hayalimin 3 kişilik ekonomik boyutu şu dönemde beklediğimden daha fazla bir mebla çıkardı karşımıza. Bu nedenle ileriki yıllara üzülerek ertelemek zorunda kalmıştık. Ara tatil döneminde liseden kız arkadaşlarımla ayda bir -gün toplanması- yapmıştık ve orada canım Sinemçkom bana bu yıl artık İngiltere hayalini gerçekleştirmek istediğinden  ama bunu tek yapacağından bahsetti. Ben de bizim gelişen ve sonuçlanan durumumuzdan bahsettim. Bana tek biz gitsek nasıl olur 3 gün 5 gün fark etmez eşleri, çocukları geride bırakalım diye bir teklifte bulundu. İçim kaynadı ama Küçükbey'le konuşmadan bir şey diyemedim. Eve dönünde bu teklifi anlattım ona.. Düşünelim dedi. Sonra "Sen İngiltere'yi görmeyi çok istiyorsun. Benim ilgimi çekmiyor ve açıkçası senin kadar heyecanlı ve heveslı değilim. Bence sen bu yıl bu hayalini gerçekleştirmelisin. Yani Sinemçko'yla gidebilirsin."dedi. Amam aman aman aman! Dünyalar benim oldu inan!
O kadar mutlu oldum ki!
Neva'mı kendimden sonra gönül rahatlığıyla teslim edebileceğim diğer kişi olan Küçükbey'e bırakıp yıllardır hayalini kurduğum ülkeye gidebileceğim!
Çok çok çok mutluyum!
Şimdi Sinemçko'mla bu konuyu ayrıntılı netleştirip biletlerimizi almak ve gerekli rotayı çizmek kalıyor geriye. Bize katılmak isteyen diğerleriyle de haberleşmek tabii.
Heyecanım çok büyük.
Dilerim sorunsuz, sıkıntısız hayallerimize kavuşuruz.

Ve yeni bir eğitim öğretim dönemim geçen dönem olduğu gibi yine harika geçer!

fotoğraf Tekirdağ sahil.

11 Ocak 2017 Çarşamba

2017, ilk yazı.


Yazdan kalma bir fotoğraf.
sene 2015.
Yunan Adaları seyahatindeyiz burada. Mykonos gecesinden bir kare.
Bir sürü fotoğraf var oysa paylaşılacak. Listelenip baskıya verilecek. Tembellikten ertelenmeye devam ediyor.
Denk geldikçe içim gidiyor.
Zamana kahrediyorum..
Neva'ma gidip sarılıp bir kez daha öpüyorum büyüyen ellerini, yanaklarını, gözlerini..
2017'ye gireli 11.günü karşılıyor.
Hedefler, listeler her zamanki gibi hazırlandı.
Bakalım ne kadar istikrarlı gideceğim bu yıl planlarımı gerçekleştirmede.
Bugün aynı zamanda kar tatilinin 3. gününe girdim..
keyfim evin içindeyken çok yerinde.
Nevamla oynayıp zıplıyor keyifle takılıyoruz ana kız evde..
dış dünyaya ait haberleri okudukça izledikçe kemiriyor korku dolu düşünceler beynimi..
sonumuz ülke olarak hakkaten hayır olsun!
bana, aileme, kızıma ve sevdiklerime zarar gelmesin..
bir şey olmasın!

Okul işlerimi hallediyorum.
20 Ocak'ta ara tatile giriyoruz..
Not işlerimi bitirdim an itibariyle.. Yatmaya gitmeden de kısa da olsa bir yazı yazayım istedim.
2017'nin ilk yazısı olsun.