24 Mart 2016 Perşembe

dolunay.



Dünden beri içim bir sıkılıyor bir sıkılıyor ki sorma. 
Okulda en yorulduğum gün perşembe. Bugün ilaveten sabah Neva'yı Nunu'ya bıraktım kendisi eve gelmedi. Ekstra işlerim çok olduğu için tam gün baktı. Sonrasında çarşıya çıktım. Okuldan arkadaşımın doğumgünü vardı onun için hediye ve pasta aldım. Spora kaldığım yerden devam etmeye başladım. Bunun için tayt falan baktım kendime. Koştur koştur okula saat 12deki dersime yetiştim. Tüm gün dersten sonra resim ve ingilizce panolarını hazırladım. Küçükbey Nevoşkamı almış okula beni almaya gelmişler. Birlikte eve döndük. Küçükbey bu akşam basketbol maçına gidecekti arkadaşlarıyla. Maç saat 8deydi ve biz eve 5 te gelmiştik. Beraber yemek yer biraz ben dinlerken o Nevamla ilgilenir diye hayaller kurarken iş yerinden arkadaşları yemeğe gidiyorlarmış onu da çağırdılar. Ee tabii o da gitti. Nevamla kaldık başbaşa. 
Okuldan arkadaşım A. aynı zamanda tatlı komşum bugün hastalanmış, okula gelmemişti. Biz de Nevamla yemek yiyecektik. Dedim dur hemen ona bir paket yapayım. Ne yiyorsam ona da birer tabak hazırlayıp kızımla götürdük. Sonra eve geldik. Yemek yedik. Nevam etrafta oyun oynamaya başladı. Ben de sabahki dağınıklığı toparladım. Gardrobumu düzenledim. Nevanın sonu gelmez talepleriyle baş etmeye çalıştım derken yorgunluğumun üzerine 2 kat yorgunluk daha bindi. Sabah 8:37 de kalktım yataktan. An itibariyle oturdum bilgisayarın başına. Saat 22:20.
Aslına bakarsan yapacak bir sürü işim daha var. Makineler çalıştırılacak, yatak odada yarım kalan dolap toparlama işim tamamlanacak, elim yüzüm yıkanacak. Bilgisayarı açmamın sebebi uzaktan kuzenim Y.nin ödevi varmış. Online kaydedilip sisteme yüklenecekmiş ona yardım etmek için. Yoksa yarım yamalak işlerim devam ederken açmam bilgisayar falan. Blog da ne oluyor? Hele ki oturup yazmak.
Sıkılıyorum çok bugünlerde.
Nevamla da anlaşamıyoruz pek.
İnatçı, gergin ve sinirli.
Aynadaki yansımamı görüyorum şu an onda..Farkımız içimdeki sıkıntıyı, gerginliği, bir yere sığamama ruh halini ona davranış olarak yansıtmamaya çalışıyorum. O çatal kaşıkları fırlatıyor, kendini koltuktan yataktan küt! diye yere atıyor, bezini ya da kıyafetlerini değiştirirken tekmeler atıyor derken sabır kotamı fazlasıyla zorluyorum.
Dolunay varmış bir de.
Tüm bu yaşadıklarımdan sonra dolunayı duyunca sebebini anlıyorum aslına bakarsan.
Diyorum kendime evrenden geliyor bu haller çok takma.
Çok sıkılırsan bas git uzaklaş bir saat derin nefes ala ala yürü gel geri.
Ama döndüğümde de pek iyileşeceğimi sanmıyorum ya neyse.

Bundan sonra böyle gün içinde ne yaptım ettim arada girip yazıcam.
Atıyorum bütün gerginliği yeminlen.
Bilgisayar başına oturduğum zamanki stres eridi gitti kelimelerle..
Hadi o zaman işe kaldığım yerden devam edeyim.
Hazır Nevoşkam (zaar zoor) gece uykusuna yatmışkeni ortalık sessiz sakinken :)

Hiç yorum yok: