19 Aralık 2011 Pazartesi

her neyse işte.


Hayatımdaki bir şeylerin -artık- kesin ve net çizgilerle belli olmasını ölesiye arzularken bu şeyleri ertelemem gerektiğini öğrendim. Fazla umut etmenin ve fazla hayal kurmanın bir hata olduğunu, beklentiler içine girmenin beni bir kez daha nakavt ettiğini gördüm. Amacım, 2011'in son ayının son yarımına girdiğim şu günlerde "2011/Hayattan neler öğrendim?" başlığı altında bir yazıya dönüştürmek değil bu postu.
Sadece şundan fazlasıyla eminim ki, artık tüm düşünce ve duygularımı sadece kendime saklamam gerektiği. Olanca iyi niyetim ve içtenliğimle paylaştığım düşüncelerimi içime sakladığım müddetçe daha mutlu olacağım. Tek kişilik yaşamaya karar verdim hissiyatımı. Ben her daim her şeyini sonuna dek paylaşmayı seven bir kişi olmama rağmen karşımda sessiz, sakin, sabit duran kişiler olduğu müddetçe ben de kabuğuma çekilmek en iyisi olacak. "Yeteri kadarını paylaşmak ve yeteri kadar yaşamak." Fazlası bana kalsın. Görüyorum ki fazlasını vermek de bir kar getirmiyor.
Sanırım buna bencillik diyoruz, öyle mi dersin?

3 yorum:

yıldız dedi ki...

pek bencillik demiyoruz aslında şekercim;)

defne dedi ki...

ben heer şeyimi herkese anlatırım. ve bu özelliğimi hiç sevmememe rağmen, ne yapsam aynıyım :) sanırım sen de benim gibisin, bu değişir mi dersin :) zor sanırım yeşocan..

küçükhanım. dedi ki...

yıldızcanım; olması gereken mi diyoruz acaba? ;)

Defnecim; değişim çok zor ama zaruri..daha fazla yıpranmak istemiyorum canım..Bundan sebep, elimden geleni yapacağım bunun için..Belki bir gün öğrenirim..
Kucak dolusu öpücükler ve sevgiler tatlım :)