18 Mart 2011 Cuma

miço.

Bu haftasonumu epey zamandır bekliyordum ve havaların sıcak mı sıcakken şimdi yüzünü böyle yağmura dönmesi beni "cık-cık"latan sinir bozucu bir durum oldu.
Denizcanımla çok uzun zamandır görüşmedik. Onun doktor işleri/tahlilleri, benim okulum/ıvırcık zıvırcık işlerim derken yarın nihayet biraraya geliyoruz. Gelmişken de serin bir bahar sabahında Sarıyer'e gidelim diyoruz. Havaya inat Garipçe köyü'ne gitmek için sabahın erkencik bir vakti düşeceğim yollara. Hem dostum yanımda hem metropolün yorgun havasından uzak keyf dolu bir cumartesi sabahı taze taze açacaktır beni.

Pazar günü de aynı yağışın devam edeceğini söylüyor hava istasyonlarında çalışan emmimler..Ben de içimden yine bir küfür savuruyorum çünkü 3 haftadır ertelediğimiz Fener-Balat çekimini yine yağmur sebebiyle ertelemek zorunda kalıcaz ve bu hiç hoş bir durum değil :(
Hevesim hep kursağımda kalıyor böyle böyle..Yarın ola hayrola diyorum ama bu söz dişlerimin arasından öfkeyle fırlıyor belirtmeliyim!
hıh!

Hiç yorum yok: