2 Ağustos 2016 Salı

geçmişe yad.



son günlerde her şey beni çok çok çok duygulandırıp ağlatabiliyor. en ufak bir durum bir insan bir fotoğraf bir şarkı vs. yaşlandıkça geçmişe olan özlemim katlanıyor ve kendimi sürekli geçmişle ilgili konuşurken buluyorum. eski dostluklarımız, eski yaşantımız, ailemle geçirdiğim 26 yıl, baba evim.. kendime sevdiğim adamla bir yaşam kuralı 7 ekimde 4.yılını tamamlayacak. (birlikteliğimiz 26 martta 10.yılını tamamlayacak :) zaman nasıl da su misali akıp gidiyor. öyle çok yaşanmışlık, hatırladıkça bak şöyle şöyle de olmuştu, şurada da şöyle şeyler yapmıştık deyip deyip yad ediyoruz geçmişimizi. kendimi böyle zamanlarda çook yaşlı hissediyorum ama bunu yapmaya da engel olamıyorum açıkçası..
bir de geçmişte yapmış olduğum şeyleri, okuduğum kitapları, izlediğim filmleri, dinlediğim şarkıları bir de 30 lu yaşların getirdiği olgunlukla yapmaya başladım..tekrar sarıp başa alıp yapıyorum..ve o zaman bana ne hissettiriyorsa yine aynı şeyleri hissediyorum nedense..tuhaf hissediyorum kendimi ve o zamanları özlüyorum deli gibi ya da başlıyorum ağlamaya..ayy diyorum yeşocan kendine gel senin hissetmek istediğin neyken ne yapıyorsun?neden böyle hissediyorum bilmiyorum ama etrafımdaki her şeyi çok yoğun duygularla yaşıyorum..küçük bir çocuğu severken, yaşlı bir amcayla konuşurken, komşumu dinlerken, küçükbeyle bir anı paylaşırken nevamla oyun oynarken, her zaman ve her yerde..
bu durum ne zamana dek böyle devam eder bilemesem de son günlerde durumum böyle :(

Foto Sultanahmet meydanı
        Ablacım ve ben
        Sene 1988.

Hiç yorum yok: