Kız yorgun ve takatsiz bir şekilde koltuğa yaslandı. Tüm gün yüzlerce çocuğun üzerinde dolaşmaktan kurumuş ve parlaklığını kaybetmiş gözlerini, dudaklarının arasından bir inleme gibi çıkan soluğuyla kapattı ve yorgunluğuyla bulanıklaşan beyninin çamurlu kalabalığının tam ortasına bıraktı kendini. Bir balık kadar kaygan ve ıslak hissediyordu kendini.
Soğuk, buz gibi bir hava dalgasına ihtiyacı vardı ve elbet aynı zıtlıkta sıcak bir fincan filtre kahve, bembeyaz tonda bir aydınlık ve bir psikolog.
Cümleleri beyninde içtimaya çekercesine bir düzen ve tertibe sokmaya çalışıyordu.
-25 yaşında.
-fena sayılmayacak bir eğitim almış.
-fotoğraf çekmeye/çektirmeye hayran.
-okumayı, dinlemeyi, hiç yorulmak/dinmek bilmeyen bir enerjiyle araştırmayı ve öğrenmeyi/gezip görmeyi seven.
-seyahat, sürpriz,aşk, mutluluk, vb. konulara müptela.
-ve hep...
Bol aydınlık geniş salonun dar pencerelerinden beyaz siluetine bürünmüş ruhu bir belirir, bir kaybolur zihninde..
Hayalleşir.
Uçucu, yakıcı.
Beynindeki bulanıklığın kollarına bırakır tekrar kendini..
Bir süre orada kalsa iyi olacak!
4 yorum:
-fotoğraf çekmeye/çektirmeye hayran.
-okumayı, dinlemeyi, hiç yorulmak/dinmek bilmeyen bir enerjiyle araştırmayı ve öğrenmeyi/gezip görmeyi seven.
-seyahat, sürpriz,aşk, mutluluk, vb. konulara müptela..
Hayatı bu "MÜPTELA"lıklar içinde yaşamak en güzeli...
yorgun beynin en güzel ilaçlarını zaten sıralamış kendi,reçete hazır işte
bukadarı bi KIZ'a çok fazla ama öyle değilmi:) hele o KIZ birde güzelll fotoğraflar çekiyorsa:)
hele ki konu fotoğrafında bukadar masum bakabiliyorsa!
gezi/yorum ve yıldızcanım çok teşekkürler yorum için iyi geldi :)
zeynepcanım: ayrı bir teşekkür de sana geliyor..fotoğraflarımı beğeniyorsan hele ohh benden mutlusu yok :)
Yorum Gönder