mantar pano.

bugün bazı toparlamam gereken dosyalarım-ıvırcık zıvırcık eşyalarım vardı listemde..sabah uyanınca onları halletmeye niyetliydim ve öyle de yaptım..
ç.kale'den getirdiğim kitap kolilerim bodrum kattaydı..çok irdelemeden yüzeysel levazımatlarımı almıştım -kütüphanemi elbette- arta kalanı olduğu gibi bırakmıştım öylece..içine girdiğimde kaybolacağım türden ıvır-zıvır'larla dolu olduğu için yanına yöresine yaklaşmamak en mantıklısı olacaktı, ben de öyle yaptım..iyi yaptım :D

bu sabah bodrum katın o nem-rutubet ve eski kokan havasına girdiğimde kendimi çok tuhaf hissettim..hele ki kolilerimin yanına vardığımda hislerim öyle ağır geldi ki bir an boğulacakmışım hissine kapıldım..sonra yavaş yavaş açtım ve işime yarayacak olanları ayıklamaya başladım..elime neler geçmedi kiii??
notlar, defterler, altı çizilmekten yazıları okunmayan kitaplar, dosyalar halinde tuttuğum her türlü önemli evrak-ders notu-vs.
özledim birden Çanakkale'mi ve ardımda bıraktığım tonlarca ağırlıktaki anılarımı..içim sızladı birden, gözlerim doldu..dedim nerden-nereye?
geldiğim yollardan gideceğim yollara baktım başımı kaldırıp tavanda cızırtıyla çalışan flörasan lambaya..ses beni rahatsız etti..dokundum her bir eşyama..eve tıkıp-tıkıştırmaktan korktuğum minik hatırlarıma..ve öylecek bıraktım onları ardımda..biraz daha kalsaydım tek başıma oturup ağlayacaktım bu duygu ve anı hengamesinde :)

kapıyı kapatıp anılarımı öksüz çocuklarım gibi ardımda bırakmadan evvel geldiğimden beri aradığım fekat anneciğimin bir yerlere -ama neresi olduğunu bilmiyor- koyduğu "mantar pano"mu buldum bir köşede..ve nasıl mutlu oldum tarifi imkansızzz!!

eve çıkarıp sarıp sarmaladığım kağıtlardan kurtadım onu..bana önce mahsun ve sitemkar baksa da derin ve temiz bir nefes alınca sıyrıldı kininden -o da benim gibi kin tutamaz- hemen gülümsedi üzerine takıp takıştırdığım birbirinden güzel süslemelerle..ve ben de bağrıma bastım sevecenlikle:)

ç.kale'deki sevimli evcağazımda mutluluk odamın en baş köşesine astığım mantar pano'mdan arda kalanları fotoğrafladım..amatörce, mutluluktan şımararak :)

buyrunuz efendim:


ilk foto olarak annecim ve rahmetli babacığımın 1983 yılının 20 mayıs'ındaki düğünlerinden bir kesiti sunmak geldi içimden..annemin masum ve utangaçlıkla objektife bakmaması bu fotoğrafta beni etkileyen en önemli şey..canım benim..

bu minik kuala'da benim svegili yeğencüğüm samet buğra :D o da teyzesi gibi zıpırın önde gideni :)

bayılıyorum Mabel sakızlarına ve tüm mabel ürünlerine :)-şemsiye çikolataları da favorimdir- arkadaki resimde de sevgili Denizcanımla göz kırpıyoruz ;)

yunanistan'dan kalan bir adet posta pulu ve bir restoranın kartviziti ..

anzac günü rozetlerimden ilki..ve bence de 'çocuklar güzel bir hayatı hakediyor!'

başrol istanbul'a dair bir efkar kartpostalı..özledikçe bakıp iç çektiğim çok oldu..

bir eğitimci olarak Eğitim Gönüllüleri'ne hep destek tam destek!

sevgili dostum Halem-şahanem'in ders arası not'larından biri..çok hoşuma gitmişti..

parmaklarımı boyamaktan çok keyif aldım ehehe :D:D

lunaparklar'a bayılırımmm!!! ve inanır mısınız, ç.kale'de lunapark yoktuuuu :(:(

ve bu resme bakıp bakıp iç çekerdim istanbul gibi..

ve son fotom dostum dilek'i bana armağan ettiği eskizi tavus kuşu..hep saklarım, hep saklayacağım..

keyf dolu günler dilerim efendim..

sevgi ve dostlukla :)