27 Şubat 2010 Cumartesi
ode to a happy life!
26 Şubat 2010 Cuma
kırmızı bisiklet*
sırtımda çantam ve çantamın bagajına da şu sevimli bisikleti bağlasam..yeter sanırım..
p.s. sevdiceğim bana öyle güzel bir söz etti ki an itibariyle içim kımıldadı resmen..evet canım-can yoldaşım..bence de sen beni cebine at ve çıkalım dünya turuna! şansa nere çıkarsa kabulüm..benim de çantamda kırmızı bisikletim var zaten sana da yeter bana da ;)
25 Şubat 2010 Perşembe
tül.
24 Şubat 2010 Çarşamba
düşlem.
hadi bakalım son bir kez daha çirkin olalım! bakışıyla dudak büküşümüz ;)
kendisi de benim gibi booolll boolll okuyan sevgili zuzum :)
sabah erkencecik açtım gözlerimi.yağmurluydu hava..ama ben meşgalesi olan diplomalı fekat vasıfsız bir öğretmendim..vasıflı sıfatına erişebilmek adına dersanelerde KPSS diye diye dolaşan zavallılardan yalnızca biriydim..hoş onlardan çok çok kat be kat farklıydım..gözlüklerim hayatın daha anlamlı ayrıntılarını da gösteriyor! ne şanslıyım ama! :)
buaralar feci kabuslar görüyorum..hani sabah uyandım uyanmasına da nasıl bir moddayım Allah bilir..rüyalarımdan 13.bölümlük değil "alacakaranlık" tadında bir best-seller yayınlamayı düşünüyorum buaralar!
çok sıkılyorum ve dinlenmiş, -ohh mis tadında- uyanmak yerine üzerimden 500tonluk bir silindir geçmişçesine yorgun ve bitap oluyorum..uyku güzel birşey tamam, yatak -ki eğer söz konusu soğuk bir şubat günüyse- oooohhh demeyin keyfime, sıcak sıcak gömül yorgana yastığa vur uykunun gözüne gözüne ama işte kabuslarla dolu bir geceyi ardında bırakınca hiç de bu kadar keyifli olamıyorsun ne yazık ki :(
bir de sabah erken uyanmışsam şayet saat 11'e doğru ağzım 5 metre aşağılara sarkmış bir halde esneme seansına geçiyor..gözlerimden yaş akıyor bildiğin..ve bu durum feci ifrit bişey!
sonra -düşlem- aşaması var bir de işin..kafamı belli bir konuya odaklamaya çalışıyorum-bu da eğitim bilimleri konularından tut, matematik-geometri-tarih-vs.- ama aklım başka başka yerlere gidiyor..özellikle de rüyalarımda boğuştuğum şeylere..
bu şeyler; Hülya Avşar'dan tut da Bülent Ecevit'e, Petek ablamızdan bülent teyzehanıma, canavarlardan tut kuş olup uçuşuma değin türlü mekan, kişi ve şekil değişikliklerine dek varıyor..hele bir gece Atatürk'ü görmüştüm rüyamda!
amanın.amanın! ne de çok korkmuştum yaaahh!
sonra kendimi sorgulamaya başladım :S acaba eksik bişeyler mi var hayat felsefemde?
Ata'mın yolundan sapıyor muyum nee? falan diye uzuuuunn bir müddet kendime gelememiştim..sonra da görmedim zaten..görsem de şundan eminim ki insanı can evinden vurup geçen bakışlarını üzerimde hissetmenin o dehşetengiz korkusunu bir zahmet almayacağım..onun yerine Savanora'da güneşli birgün açık denizlere yol alsak, ahh o gemide ben de olsam, güneş gözlüklerimi taksam, puantiyeli mayomu giyip, şezlongun birine havlucağazımı serip uzansam..sonra Ata'm gelse selam duruşa geçsem..yalnız üzerimdeki kılık kıyafet de pek alakasız olacak şimdi yaa neyse adı üzerinde rüya bu ;)
neyse..çok geriliyorum rüyalarımdan sebep..ne yapmalı ne etmeli de kurtulmalı bu ruhani engelden?başımı yastığa koyup deliksiz-rüyasız-kabussuz bir uyku çekeceğim günlerin özlemiyle yanıp tutuşuyorum..en tez zamanda beynimi dinlenmeye almalıyım..ve temizleyip paklamalı..iğrenç süprüntü parçacıklarını yok etmeliyim içinden ki rahatlayayım acık..uykularım düzene girsin..rahat-mutlu-kımılkımıl- uyanayım tazecik sabahlara..hele ki bahar mevsimi yaklaşırken..karın-kışın o miskin rehavetini üzerimizden atacakken..
öğlen sularını devirmiş bulunmakla beraber, yanımda bir kahvaltı tabağı..maydonoz,peynir,zeytin,kuşburnu.pekmezi, haşlanmış bir adet sıcak yumurta ve bir kupa dolusu sıcak taze demlenmiş adaçayı ile sizleri selamlıyoruz!
hoş bakın kendinize efendim ;)
bu atmosfere uygun bir şarkı seni seçtim The Cardigans/kiss me!
22 Şubat 2010 Pazartesi
sen&ben&BİZ*
anektodlar:
eyüp'e geçip sultanzade'de güzel bir sabah kahvaltısı yapmışlar..çalan müzik ruhlarını huşu içinde dinlendirmiş..türküler ve ney sesiyle harmanlanmış sufi bir atmosferdeymiş kahvaltıları..başta "ne bu leyyn?" deyip yadırgamış olsalar da sonrasında kendilerini müziğin ritmine bırakmışlar ve mekanı terkederken genç çiftin üzerinden etrafa yayılan nurlu beyaz bir ışık olduğunu görenler olmuş ve insanlar bakışlarını bu mutlu-"nurlu" gencin üzerinden alamamışlar -hah-hah! ;)
sinemaya gitmişler.."recep ivedik" dizisinin 3.bölümünde kah gülmüş, kah bol.bol yorum yapmışlar..'abi bu film 13.bölümde final yapar!' ;)
insanlar görmüşler..hepsi çeşit çeşit, hepsi ayrı bir iyi-kötü-çirkin..
ama %80'inde aynı şal'dan var..yes,it smells BURBERRY in istanblueberry ;)
birbirlerine -hep olduğu gibi- hediyecikler almışlar..ama erkeğin.kıza aldığı hediyenin alımı-salınımı-albenisi-işvesi-cilvesi herşeyden üstünmüş!
evet o -mamamia'dan deri kahve vintage- bir ayakkabıymış!uuu..şirin böcük kız en cici günlerde kullansıın ;)
arnavut kaldırımlarda yürümüşler..ayakkabıları taşların arasında takılmış, düşeyazlarmış..
ve yine gülüşmüşler hep..sonra da fotoğraf çekmişler..yine gülmüşler..eğlenmişler..mutlu olmuşlar..
şubat ayı'na has başlarına 3 elma düşmüş..
biri kurtlu çıkmış,zayi olmuş..
biri kafalarına düşüp sekmiş taaaa arnavut kaldırımının arasındaki karınca yuvasının deliğinden yeraltına yuvarlanmış..peşinden koşmuşlar ama yetişememişler..hava soğuk ve yağmurlu gittiğinden evlerinden çıkamayan karıncaların ekmek kapısı olmuş..tırtıklayıp tırtıklayıp yemişler tüm kış boyunca..onlar da mutlu olmuş karınları-karınca kararınca doymuş..
son elma'yı bari elden kaçırmayalım da şubat masalımız tam olsun demişler..o da gelmiş hooopp düşmüş ayaklarının dibine..almışlar 'hart!hart!' çift taraflı ısırmışlar..sonra şirin kız gözlerini Gebze'deki evinde açarken, erkek çocuk istanbul'da yine 75 km.yol ardında kalmış, gamzelerindeki çukurların içi mutluluk dolu doluymuş ;)
yola çıkarken avucunda biriktirdiği sevinçleri gökyüzüne armağan eden küçük.kız'ın elleri ;)
mutluluk onlara yakışmış..
ve bu son fotoğrafı da küçük.kız son elmadan koccaman bir ısırık alırken gözlerini kapadığı an'da yakala.mış..sonra malum Gebze'ye düşmüş..
velhasıl-ı kelam sevgili dostlar, fevkalade bir haftasonunu daha işledik içimize..çok güldük, çok eğlendik, şimdi yeni hayallere kucak açıp onları gerçekleştirme zamanını beklemek var..kendinize hoş bakın, tatlı uyuyup-tatlı uyanın! -SEVGİ,SAYGI,DOSTLUKLA!- :)
güzel bir şarkı tuttum içimden ve dinledim gülümseyerek..
19 Şubat 2010 Cuma
dost-tadı*
bu güzel güne yakışan usulcacık huzurlu bir müzik koymak istiyorum arka fona-tüm gün kulağımda bu şarkıyla arşınladım istanbul'u-
seni seçtim Astor Piazzola/Tango-Parfume de mulher
dostluk ve mutlulukla kalınız efendim :)